| Bir gaz kaçağı oluştu. Yerin altında olmuştu. | Open Subtitles | كان هناك كسر في خط توزيع الغاز وقد حدث عميقاً تحت الارض |
| Arkamda akan ve sıçrayan lavlar termal anormalliğin veya hemen ayağımın altında yer alan sıcak noktanın yüzeydeki göstergesidir. | Open Subtitles | الحمم التي تتدفق من خلفي هي المظهر السطحيّ لشذوذ حراريّ، أو حث ساخن عميقاً تحت أقدامي. |
| Suyun altında hızla ilerleyen balinalarla karşı karşıya kalan... | Open Subtitles | مواجهاً الذكور المتشاحنة عميقاً تحت الماء، استمر "روجر" في التصوير، |
| Suyun altında, yarışan balinalarla karşı karşıya kalan Roger çekmeye devam ediyor ve grup üzerinden geçene kadar nefesini tutuyor. | Open Subtitles | مواجهاً الذكور المتشاحنة عميقاً تحت الماء، استمر "روجر" في التصوير، حابساً أنفاسه حتّى عَبَرَت المجموعة. |
| Teninizin altında sıradışı bir dünya saklı.. | Open Subtitles | مُختفياً عميقاً تحت جلدك يوجد عالم إستثنائي... |
| Ba Sing Se'in kristal yeraltı mezarlarında. Sarayın tam altında. | Open Subtitles | في مقابر كريستال ( باسينج ساي ) القديمة عميقاً تحت القصر |