"عميقه" - Traduction Arabe en Turc

• derin
• derinmiş
• derinler

Ama çok derin ya da kemiğe çok yakın bir yara ne kadar çok çabalasanız da kanamayı durduramazsınız.
لكن بعض الجراح تكون عميقه جدا أو قريبه من العظم ومهما عملت عليها لا يمكنك ان توقف النزف للدماء

Slavlığının işareti elmacık kemikleri yüksek ve çıkık, bir alev topu gibi ateşler saçan gözleri ise mavi, derin ve çukurlu.
عظام خده كانت عاليه كونه سلوفاكيا عيناه كانت زرقاء عميقه وكأنها تشتعل نارا

Bilmemiz gereken derin, karanlık sırların var mı?
هل عندك اسرار عميقه وسوداء يجب ان نعلمها ؟

Sence bu su ne kadar derin?
إلى أي مدى تعتقدين أن هذه المياه عميقه ؟

Vay, derinmiş.
Wow, انها عميقه

Vadiler o kadar derin ve diktir ki nemli sıcak havayı Kuzey Yunnan'ın derinliklerine kadar taşırlar.
فان الوديان عميقه جدا وضيقة ان الهواء الدافئ الرطب ينساب حتى الى الشمال من يونان.

derin ve acı dolu bir hatırana ulaş ve bizimle paylaş.
شارك ألامك معنا أخبرنا بذكرى أليمه عميقه و مؤثره

Önce derin, hindistan cevizi tadı ile başlıyor ama daha sonra ise külümsü bir şekilde bitiyor.
يبدأ بطعم كالشوكولاته عميقه وينتهي بنهاية كالرماد

ve bu bizi etkilemeyecek bile, çünkü ilişkimiz bu kadar derin.
لا قبلات من الفم بالطبع ولن يلمسنا هذا قط لان طبيعه اتصالنا عميقه جدا

Gerçekten de derin bir bağ kurduk ve beni herkesten daha iyi anlıyor.
لقد كانت بيننا علاقة عميقه وهو يفهمني أكثر من أي شخص

- Güzel. Su derin değil ama kanal düşündüğümüzden daha iyi görünüyor.
القناه ليست عميقه , انها تبدو افضل مما توقعنا

Bu bir muhrip. Su yeterince derin değil.
,هذه مدمرة .المياه ليست عميقه بما فيه الكفايه

Ama derin yaralar bırakmadan değil. - Yaşayacak mı?
ولكن ليس بدون أن تترك لي جروح عميقه هل سوف تنجو؟

Birbirleri üzerindeki etkileri oldukça derin ve ölçülebilir.
ولكن يؤثرون ببعضهم البعض بطرق عميقه وقيمة .

derin ve sözsüz bir bilgi, vaktimiz geldiğinde.
معرفه صامته عميقه بأنه قد حان وقتنا

Geri zekâlılar. Bu şarkının manası çok derin.
انتم حمقى هذه الأغنيه عميقه جدا

Bu sadece gerçekten derin, gerilmiş kas.
إنها فعلاً عضلات عميقه و محكمة الإغلاق.

- Burke'u uyandırın. Ağaçların orayı kazalım. Kar yeterince derin.
و نتخدق خلاف تلك الأشجار , الثلوج عميقه

Evet, derinmiş.
نعم انها عميقه

Evet, derinmiş...
نعم انها عميقه

Çok derinler.
انها جروح عميقه جداً