"عندما أخذت" - Traduction Arabe en Turc

    • aldığımda
        
    • aldığında
        
    • alırken
        
    • emrini aldığım zaman
        
    • numarasını bana
        
    • götürdüğüm zamanı
        
    O aldığımda resimleri, konuşmaktı olduklarını yaklaşık bir hafta dışarı bitirme projesi. Open Subtitles عندما أخذت تلك الصور سمعت أنهم على بعد أسبوع من إنهاء المشروع
    Çünkü bu işi aldığımda tek yapmam gereken senin dağınıklığını toplamaktı. Open Subtitles لأن عندما أخذت هذه الوظيفة كُنت أنظف ما بعدك
    Bu karakolu ve beni aldığında böyle utangaç değildin. Open Subtitles أنت لم تكن خجول جدا عندما أخذت هذا المخفر وأنا
    Kitabımı aldığında, onu bulmaya gittim ama beni dinlemedi. Bana tokat attı. Open Subtitles لإحراجى ,عندما أخذت الصفحات , ذهبت لأجدها , و هى لم تستمع , و صفعتنى.
    Sana bu işi alırken biri son moda kelimlelerin bir listesini mi verdi? Open Subtitles هل أعطاك شخصٌ ما قائمة من العبارات الطنانة عندما أخذت هذه الوظيفة ؟
    Ben de aynısını hissetmiştim ilk görev emrini aldığım zaman. Open Subtitles أحسست بنفس الشعور عندما أخذت أولى مهماتي
    Şu silahı elimden alma numarasını bana da öğretebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تعلمني هذا الشي عندما أخذت السلاح من يدي؟
    Max'ı şekerciye götürdüğüm zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكر عندما أخذت ماكس للحصول على الحلوى؟
    Çantasını aldığımda, ev anahtarlarını da aldım.. Open Subtitles عندما أخذت حقيبتها أخذت مفاتيح بيتها أيضاً
    motorbisikletini tamirden aldığımda, tamirci motorun her yerinde, bordo boya olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما أخذت دراجته ليتم إصلاحها، الميكانيكي قال أنه عثر طلاء عنّابي على دراجته.
    Uçağı aldığımda iffet-füruş bir kadın kadar temizdi. Open Subtitles وكنت أعتقد إنني سعيد مثل فتاة الكنيسة عندما أخذت هذه الطائرة.
    Bu işi aldığımda her zaman aklımın bir köşesinde bunun olabileceği ihtimali vardı. Open Subtitles عندما أخذت هذه الوظيفه لدي فكره بأن .. بأنني دائماً أعلم بأن هناك فرصه كان علي أن
    Yeni doğan oğlumu görmek için izin aldığımda da işimi kaybettim." TED عندما أخذت إجازة لرؤية ابني حديث الولادة، فقدت وظيفتي."
    Ve bunu o nişan yüzüğünü aldığında kanıtladın. Open Subtitles وقد أثبت لي ذلك عندما أخذت مني خاتم الزفاف
    Benim son nefesimi aldığında korktuğum gibi, korkmuş. Open Subtitles إنها مرتعبه مثلي أنا عندما أخذت بعيداً أخر انفاسي
    Hemşire kanımı aldığında bir genetik görüntüleme istediğinizi söyledi. Open Subtitles عندما أخذت الممرضة عينة من دمائي، قالت أنك طلبت تحليلاً جينياً.
    Parayı aldığında bunun zehirli atık olduğunun farkındaydın. Open Subtitles كنت تعي أنها مخلفات سامة عندما أخذت الأموال
    Jai benden alırken bu haldeydin, ...ve halen de bu haldesin. Open Subtitles لقد كنت كذلك عندما أخذت جاي" بعيداً عني" وما زلت كذلك
    Muhtemelen son nefesini alırken, onu solumuş olmalı. Open Subtitles من المحتمل أنها تنفسته عندما أخذت آخر نفس
    Ben de aynısını hissetmiştim ilk görev emrini aldığım zaman. Open Subtitles أحسست بنفس الشعور عندما أخذت أولى مهماتي.
    Şu silahı elimden alma numarasını bana da öğretebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تعلمني هذا الشي عندما أخذت السلاح من يدي؟
    Şu havuzlar bana kızımı dünyamın unutulmuş havuzlarına götürdüğüm zamanı hatırlatıyor. Open Subtitles تلك المجمعات، يذكروني من الوقت... عندما أخذت ابنتي إلى البحيرات المنسية من بلدي هومورلد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus