Bir katili gördüğümde tanıyacak kadar çok sayıda katille röportaj yaptım. | Open Subtitles | لقد حاورت ما يكفي من القتلة لكي أميز واحداً عندما أراه |
Evet. Onu bir daha gördüğümde elini sıkayım. | Open Subtitles | نعم يجب أن اشكره عندما أراه المرة القادمة |
Onu gördüğümde ona koca bir öpücük vereceğim. | Open Subtitles | وأنا أدين لهذا الولد بقبله كبيره عندما أراه |
Aşk röntgen cihazında görünmez ama seni Görünce aşkı görmüş oldum. | Open Subtitles | الحب لا يظهر على الأشعة السينية، لكن أتعرف عليه عندما أراه. |
Bir meleği görür görmez tanırım da | Open Subtitles | لأنني أعرف الملاك بسرعة عندما أراه |
Bunu Gördüğüm zaman, Lincoln'un bir taraflarını asgari ücret karşılığında yıkamak zorunda olan birini düşünüyorum. | Open Subtitles | عندما أراه ,أفكر في ألرجل ألذي ينظف كرات لنكولن , ويحد من ألأجور |
- Gözümle görmeden inanmam. - Marc bu kez geleceğine yemin etti. | Open Subtitles | سأصدق هذا عندما أراه مارك يقسم بأنّه سيكون هناك في هذا الوقت |
Onu hastanede gördüğümde, bitkin bir şekilde, kahroluyorum çünkü benim babam öyle değildi. | Open Subtitles | عندما أراه ضعيفاً في المستشفى أكاد أموت لأن ذلك ليس أبي |
Dürüst birini gördüğümde anlarım. | Open Subtitles | يمكنني عادة معرفة الرجل الصادق عندما أراه |
Onu gördüğümde burnuma kötü kokular gelmediğini mi zannediyorsun? Kallen bize yem atıyor. | Open Subtitles | هل تظن أني لاأستطيع شم رائحة الهراء عندما أراه |
Ama onu gördüğümde sizi aramasını söylerim. | Open Subtitles | لكن أستطيع أن أخبره بأن يتصل بك عندما أراه مع السلامة |
Khaled'i gördüğümde, anlattığın hiçbir şeyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | ..لا أشعر بشيء من الذي قلته لي عندما أراه.. |
Seni rahat ettirecekse, Chris'i tekrar gördüğümde onunla konuşacağım. | Open Subtitles | وإذا كان هذا سيشعرك بتحسن سأتحدث إلى اكريس في المره القادمه عندما أراه |
Onu gördüğümde, iyi bir ders vermem gerekecek. | Open Subtitles | عندما أراه في المرة القادمة سوف ألقنه درساً |
Yakışıklı bir adam gördüğümde bunu kabul edebilen bir erkeğim. | Open Subtitles | ماذا؟ أنا أؤمن أني قادر علي التعرف على رجل جيد المظهر عندما أراه |
- İstediğin kadar inkar et. Aşkı gördüğümde tanırım. | Open Subtitles | أنكري ذلك كيفما شئتِ فأنا أعرف الحبّ عندما أراه |
Ben hiç değilse onu Görünce eğlendirmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | سأفكر في إلقاء الدعابات عليه عندما أراه في المره المقبله على الأقل |
Baş belası olabilir ama onu böyle yatakta uzanmış Görünce yüzünü yastıkla kapatmak ne kadar kolay olurdu diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعلمين، يمكنه أن يكون كثير المشاكل، لكن عندما أراه ممدد نائماً هنا هكذا، أفكر.. |
İyi huylu bir adenomu görür görmez tanırım. | Open Subtitles | أعرف الورم الغدي عندما أراه. |
Bir askeri görür görmez tanırım. | Open Subtitles | حسناً، أعرف الجندي عندما أراه |
Buna Gördüğüm zaman inanırım. Ya da görmediğim zaman. | Open Subtitles | سأصدّق ذلك عندما أراه أو بالأحرى، عندما لا أراه |
Belki bu ineklerden saklayabilirsin ama bir keşi Gördüğüm zaman tanırım. | Open Subtitles | ربما أنت قادراً على إخفاء هذا عن هؤلاء الحمقى و لكنى أعرف المدمن عندما أراه |
Her neyse. Gözümle görmeden inanmam. | Open Subtitles | مهما يكن, سأصدق ذلك عندما أراه |
Gözümle görmeden inanmam. | Open Subtitles | حسنا، سأصدق ذلك عندما أراه. |
Seni hangisi tuttu bilmiyorum ama bir casusu gözünden tanırım. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا قاموا بإيجارك ولكننى اعرف الجاسوس عندما أراه |