"عندما تأتي" - Traduction Arabe en Turc

    • geldiğinde
        
    • gelince
        
    • gelirse
        
    • geldiğinizde
        
    • gelip
        
    • olunca
        
    • çıktığında
        
    Tamam, bak, devlet buraya eşeklerle geldiğinde... Bırak onlarla ben konuşayım. Open Subtitles عندما تأتي الحكومة الى هنا مع البغال أرجوك، دعني أتولى الحديث
    Muhtemelen annen buraya geldiğinde bu konuda seninle konuşmak isteyecektir. Open Subtitles حسنا, ربما سوف تقنعك أمك بطريقتها عندما تأتي إلى هنا
    Annem buraya geldiğinde, seninle dürüst olmanın önemi hakkında konuşmasını isteyeceğim. Open Subtitles عندما تأتي والدتي, سأجعلها تتحدث معك عن أهمية ان تكوني صادقة
    Amerikan meyve şirketi kasabaya gelince her zaman sarı kelebekler tarafından takip edilen bir tamirci de gelir. TED عندما تأتي شركة الفواكه الأمريكية للمدينة، ويأتي أيضًا الميكانيكي الرومانسي المتبوع دائمًا بالفراشات الصفراء،
    Haber geldiğinde onun yanında oturuyor olmak, ...daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles من يكون أفضل منك لللجلوس معه فى الساعه القادمه عندما تأتي الأخبار.
    Polis akşamdan vakalara karar verir bir vaka geldiğinde -- tamam derler, bu otopsi yapılması gereken bir vaka. TED اذا الشرطة تقرر .. في آخر النهار .. عندما تأتي الحالات .. تلك التي تحتاج تشريحاً .. وعندما يحتاج الامر ذلك
    Fakat sıra bunu gerçeğe dönüştürmeye geldiğinde, birşey aniden değişiyor. TED ولكن فجأة عندما تأتي للحقيقة فجأة يتغير شيء ما
    Doğru an geldiğinde butona basma görevini üstlenen kişi olmaya gönüllü oluyorsunuz ve diğer herkese talimatları veriyorsunuz. TED أنت تتطوع لتكون الشخص المسؤول عن ضغط الزر عندما تأتي اللحظة المناسبة، وإعطاء التوجيهات التالية للجميع
    100 çeşit önüme geldiğinde, kahretsin, bir tanesi benim için mükemmel olmalıydı. TED لكن عندما تأتي البناطيل ب ١٠٠ نكهة، اللعنة، أحدها عليه أن يكون مثالياً.
    Ama konuşma zamanı geldiğinde, konuşamam. Open Subtitles ولكن عندما تأتي لحظة الكلام لا استطيع قولها
    Ve ülkemiz, sizin ölümünüzün öcünü almak için geldiğinde, tüm bu vadi yıkılmış olacak. Open Subtitles و عندها فإن كل هذا الوادي سوف يتم تدميره عندما تأتي بلدنا كي تنتقم لكي
    İtfaiye geldiğinde birisi bana haber versin. Open Subtitles دع أحدهم يتصل بي عندما تأتي قوات الإطفاء
    Bana yiyecek ver ki, kurtlar geldiğinde gücüm olsun. Open Subtitles إعطني طعام حتى أكون قوي عندما تأتي الذئاب
    Endişelenme. Gelecek hafta geldiğinde temizlikçi kadın halleder. Open Subtitles لا تقلقي بشأن هذا،عاملة التنظيف سترتبه عندما تأتي الأسبوع المقبل
    Donatım poliçen geldiğinde şu yeni ses sistemlerinden almalıyız. Open Subtitles علينا أن نشتري واحد من هذه المذاييع الكبيرة عندما تأتي منحتك
    Bu gece eve geldiğinde, eğer bir kutu bira eksikse, ve uzaktan kumandayı bulamazsan, onların nerde olduğunu biliyorsun. Open Subtitles لذا عندما تأتي للمنزل الليلة ووجدت علبة بيرة مفقودة ولا تستطيع أن تجد الريموت كنترول
    Ama savaş gelince, ilk darbeyi biz alacağız ve kazanılan zamanı hayatımızla ödeyeceğiz. Open Subtitles لكن عندما تأتي الحرب.فسوف نكون نحن من يتلقى الصدمة الأولى و نكسب الوقت عن طريق حياتنا
    Teşekkür ederim Bombaya gelince görüşelim mi? Open Subtitles اشكرك اتقابلنا في بومباي عندما تأتي لهناك
    Polisler gelirse hepsi gözden kaybolurlar. Open Subtitles ثم يصبحون مراقبين؛ عندما تأتي الشرطة يختفي المحتالون ويلوذ الجميع بالفرار
    Bir daha mahkeme salonuma geldiğinizde, bir avukat gibi giyineceksiniz. Open Subtitles عندما تأتي إلى قاعة محكمتي ثانيةً يجب أن تبدو كمحامي
    Buraya gelip te bizle konuştuğun zaman sesindeki şahsiyeti duyuyorum. Open Subtitles أسمع ذلك في صوتك عندما تأتي إلى هنا، عندما نتحدّث
    Erkek kolay olunca şüpheleniriz. Open Subtitles عندما تأتي الأمور سهلة جدا، نحن المشتبه فيه.
    Zengin dul ortaya çıktığında, parti bitmiş demektir, öyle mi? Open Subtitles والآن، عندما تأتي الأرملة الغنية تنتهي الحفلة، صحيح؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus