Tüm bildiğim, annem Beni görünce kaçtı ve kilere girdi. | Open Subtitles | , كل ما أعرفه هو أنه عندما رأتني أمي رحلت و دخلت إلى الخزانة |
Televizyonda Beni görünce kesinlikle benim çapkın olduğumu düşünmüştür. | Open Subtitles | عندما رأتني على التلفزيون , أنا متأكد بأنه أصبح لديها نفس الاعتقاد بأنني زير نساء |
Televizyonda Beni görünce kesinlikle benim çapkın olduğumu düşünmüştür. | Open Subtitles | عندما رأتني على التلفزيون , أنا متأكد بأنها أصبحت تعتقد بأني زير نساء |
Beni gördüğünde iki meteorun enerjisi üzerinde çalışıyordum. | Open Subtitles | عندما رأتني أقوم بتسخير الطاقة النجمية من اثنين من الشهب, |
Daha önce Beni gördüğünde çok sinirlenmişti. | Open Subtitles | كانت غاضبة بحق عندما رأتني المرة الماضية. |
Beni gördüğünde, şaşırmadı bile. | Open Subtitles | و عندما رأتني لم تطرف عيناها حتى |
Evet, bir şey arıyor gibiydi. Beni görünce durdu. | Open Subtitles | نعم، كأنها تبحث عن شيء ما توقفت عندما رأتني |
Beni görünce ağzı açık kaldı ve "Ama ne kadar uzunsun!" | TED | ذهلت كثيرا عندما رأتني وقالت "ولكنك طويلة جدا" |
Beni görünce gülümsedi. | Open Subtitles | عندما رأتني إبتسمت |
Beni gördüğünde şaşırdı. Ağlıyordu. | Open Subtitles | لقد تفاجئة عندما رأتني لقد كانت تبكي |