Koç benden ilerleme raporu hazırlamamı istediğinde... bir öğretmen olarak gücendim. | Open Subtitles | كمدرس ، تمت إهانتي عندما طلب مني أن أمده بتقارير المنهج |
Koç benden ilerleme raporu hazırlamamı istediğinde... bir öğretmen olarak gücendim. | Open Subtitles | كمدرس، تمت إهانتي عندما طلب مني مدرب أن أمده تقارير للمنهج |
Amcasının kızıyla evlenmek istediğinde, öksüz olmasının verdiği düşük mertebe yüzünden reddedilmiştir. | Open Subtitles | عندما طلب من عمه يد ابنته لقد رُفض بسبب منزلتة المتواضعة كيتيم |
Bana evlenme teklif ettiğinde altı aydır çıkıyorduk. | Open Subtitles | لقد تواعدنا لمدة 6 شهور عندما طلب مني أن أتزوجه |
teklif ettiğinde, benim de ilk düşüncem seninki gibi olmuştu. | Open Subtitles | عندما طلب مني مرافقته لقد كان رد فعلك كرد فعلي الأولي |
Mrs Bridges'in, rahibin karısı olmak istiyorduysan, sana sorduğunda evet demeliydin. | Open Subtitles | لو كنت ترغبين بأن تكوني السيدة بريدج زوجة رجل الدين لكنت وافقت عندما طلب منك الزواج |
İnsanlar resim için izin istediğinde, kafa sallayacaktım ve ürkek bir şekilde yanlarında dikilecektim. | TED | عندما طلب الناس أخذ صورة معي، كنتُ أومىء وأقف خَجِلاً بجانبهم. |
Bunu lisedeyken, öğretmenim bir gün benden Darfur'la ilgili sunum yapmamı istediğinde öğrendim. | TED | تعلمت ذلك يومًا ما في أحد صفوف مدرستي الثانوية عندما طلب مني المعلم تقديم عرض تقديمي عن دارفور. |
Bir şişe şarap istediğinde, Güvenlik Bölümü'ne içine ölümcül miktarda olmayan radyoaktif izotop atmalarını söyledim. | Open Subtitles | عندما طلب زجاجة النبيذ وضعت بها جرعه غير مميته من النظائر المشعه |
Çünkü baban benden seninle takılmamı istediğinde aklındaki bu değildi. | Open Subtitles | لأن ذلك ليس ما كان يتوقعه أباك عندما طلب مني الخروج معك |
Çok tedirgindim, kasiyer parayı istediğinde, paramı yere düşürdüm. | Open Subtitles | كنت متوترة و عندما طلب البائع النقود أوقعتها |
Naziler zorla çalıştırılacak işçi istediğinde Slovak yetkililer, aileleriyle birlikte 20 bin Yahudi önerdiler. | Open Subtitles | عندما طلب النازيون عمال الإجباريين قدّمت السلطات السلوفاكيه 20 ألف يهودي وعائلاتهم |
Pekala, onun adı 16. Şapel değil, Sistine Şapeli. Ve Michelangelo 12 fırça istediğinde ona 3 tane getirmediklerine eminim. | Open Subtitles | حسناً إنها اللوحة رقم ستين و ليس السادسة عشرة و أراهن أنه عندما طلب أنجلو 12 فرشاة فهم لم يحضروا له ثلاثة |
Jake benden gece yarısı koç Hansen'in evine gitmemi istediğinde ilk olarak düşündüğüm şey yani aklıma gelen ilk reaksiyon kusmayı istemek olmuştu. | Open Subtitles | عندما طلب جيك مني الذهاب إلى منزل المدرب في منتص الليل أظن |
Çünkü ağabeyin senden tetikçileri getirmeni istediğinde sadık bir it gibi koşturdun. | Open Subtitles | لانه عندما طلب منك ان تحظر المشغلات لقد اتيت تركض |
Yıllar önce onunla Amerika'ya gelmemi istediğinde evleneceğimize dair söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدني بالزواج عندما طلب مني المجيء الى امريكا معه قبل عدة سنوات |
Evlilik teklif ettiğinde en iyi arkadaşıma söyledim. | Open Subtitles | عندما طلب يدي للزواج، أخبرتُ صديقتي المُقرّبة، وكانت تقول، |
O oğlan bana evlenme teklif ettiğinde evet demeliydim. | Open Subtitles | عندما طلب مني هذا الفتى على الزواج منه، وينبغي لقد قال نعم. |
Andrew bana evlenme teklif ettiğinde, evet dedim. | Open Subtitles | عندما طلب "آندرو" يدي للزواج. وافقت. |
Bay "E" bana evlenme teklif ettiğinde ona eskisi gibi iki arabam olmasa da olur dedim. | Open Subtitles | بالواقع، أخبرت السيد (أ) عندما طلب يدي قلت إني لست بحاجة لامتلاك عربتين كما مضى، |
Farkettimde, "Nasıl hissediyorsun?" diye sorduğunda demek istediğin... | Open Subtitles | أدركت للتو، عندما طلب مني الآن كيف كنت أشعر، كنت تعني .. |