"عندما عثرت" - Traduction Arabe en Turc

• bulduğumda
• bulduğunda

Ben onu bulduğumda neredeyse açlıktan ölüyordu.
برغم أنها كانت تتضور جوعاً عندما عثرت عليها.

Onu bulduğumda buraya yakın bir yerde, Whitechapel'de oturuyordu.
عندما عثرت عليها.كانت تعيش بالقرب من هنا,في وايتتشابل

Kendimi kurumsal yerleştirmede bulduğumda soğuk ve bunaltıcı bir havası vardı.
عندما عثرت على نفسي في مقر المؤسسة البارد ، القمعي . . كان شعوري مثل

burada; onun bileklerini kestiği, ve onu bulduğunda çoktan ölmüş olduğu yazıyor.
إنها تقول إنه قطع معصميه و كان ميتاً بالفعل عندما عثرت عليه

Burada onun bileklerini kestiği ve onu bulduğunda çoktan ölmüş olduğu yazılı.
إنها تقول إنه قطع معصميه و كان ميتاً بالفعل عندما عثرت عليه

Bu yüzden beni bulduğunda, avucunun içine aldığını sandın.
إذاً عندما عثرت على إعتقدت بأن هذا عمل الإله

Kitabı bulduğumda üstünde bu yazıyordu.
وانظر، هذا ما كان مكتوب هنا عندما عثرت عليه عليّكَ إعادة ترتيب الأحرف

Ama seni bulduğumda zaten yalnızdın... bu yüzden bunun normal olduğunu düşündüm.
لكن عندما عثرت عليكِ، كنتِبمفردكِبالفعل.. لذا، أظنه شيء طبيعي بالنسبة لكِ.

- bulduğumda zaten bozuktu.
كنت أذاكر - كان في مكانه عندما عثرت عليه -

Biliyorsun ki senin dosyanı ilk bulduğumda...
أتدري شيئاً... عندما عثرت على ملفك للمرة الأولى،

Bilmiyorum bulduğumda böyleydi.
كلا، لا أعلم. كان هكذا عندما عثرت عليه.

Seni bulduğumda kafes dövüşçülüğünde kariyer peşindeydin.
عندما عثرت عليك كنت تمتهن القتال بقفص

Beth'i bulduğumda, acısına son vermek zorunda kaldım.
عندما عثرت على (بيث) إضطررت لوقف معاناته بقتله.

Onu bulduğumda bu hâldeyim zaten.
كان هكذا عندما عثرت عليه.

Beni garajda bulduğunda...
عندما عثرت علي في المرآب الخاص بك

Onu bulduğunda ne yapıyordu?
ماذا كان يفعل عندما عثرت عليه ؟

Onu bulduğunda, aklı başındalığın seni bırakmadı.
عندما عثرت عليها... صحتك العقلية لم تفارقك

Polis beni bulduğunda
عندما عثرت الشرطة لي، قالوا العصابة

Bayen'ı bulduğunda hala hayatta olduğunu söylemiştin.
قلت بأن باين كان حي عندما عثرت عليه