Kendi kendine bir şeyleri anlamaya ihtiyacın olduğunu söylediğinde, ciddi olduğunu sandım. | Open Subtitles | اعتقدت أنه عندما قلت أنك تريد أن تكتشف أشياء عن نفسك , أنك كنت تعني ذلك |
Hey, iki türlü de olduğunu söylediğinde meğer dalga geçmiyormuşsun. | Open Subtitles | لم تكن تمزح عندما قلت أنك تحب التنوع. |
Bildiğin gibi Bob masım olduğunu söylediğinde sana inanırım. | Open Subtitles | أتعرف (سايد شو بوب) صدقتك عندما قلت أنك بريء -أنا كذلك فعلاً |
Bana söyleyerek her şeyi tehlikeye attığını söylerken ne demek istedin? | Open Subtitles | عندما قلت أنك تجازف بكل شيء لإخباري، ما كان معناه؟ |
Artık kimseyi öldürmeyeceğini söylerken ciddi miydin? | Open Subtitles | هل كنت تعني ما قلته عندما قلت أنك لن تقتل بعد الان؟ |
Hazır olduğunu söylediğinde. | Open Subtitles | عندما قلت أنك جاهز |
Burada olduğunu söylediğinde, Bomba'nın tekrar başladığını anlamamıştım. | Open Subtitles | ...عندما قلت أنك هنا (لم أكن أظن أن (المرأة الجميلة عاد للعمل مرة أخرى |
Ödemeyeceğini söylerken, yanlış anlamış olmalıyım. | Open Subtitles | لابد أني أسأت فهمك عندما قلت أنك لن تدفع رسوم تعليمي |
Ödemeyeceğini söylerken, yanlış anlamış olmalıyım. | Open Subtitles | لابد أني أسأت فهمك عندما قلت أنك لن تدفع رسوم تعليمي |
"Beni özleyeceğini" söylerken ne demek istedin? | Open Subtitles | ماذا قصدت عندما قلت أنك ستفتقدينني؟ |
O zaman, Maria Gutierrez'i tanımadığınızı söylerken yalan söylediniz. | Open Subtitles | (إذاً فقد كذبت عندما قلت أنك لم تعرف (ماريا غوتيريز |