"عندما ماتت" - Traduction Arabe en Turc

    • öldüğünde
        
    • öldüğü zaman
        
    • ölünce
        
    • Ölürken
        
    • öldükten sonra
        
    • öldüğü zamanı
        
    • Buraya o zaman
        
    • vefat ettiğinde
        
    Balık öldüğünde yerine bir tane almak için Al'in yerine gittim. Open Subtitles عندما ماتت السمكة ذهبت إلى حوض السباحة لأرى إن كانوا إستبدلوها
    Ve 12 yıl sonra, karısı öldüğünde Al-Djumeili yeniden gözlerini açmış. Open Subtitles و عندما ماتت زوجته بعد 12 سنة فتح عيونه مرة اخرى
    O kız öldüğünde on kişi nerede ve ne yaptığımı biliyordu. Open Subtitles عشرة اشخاص يعرفون اين كنت وماذا افعل عندما ماتت هذه الفتاة
    Görünüşe göre annesi öldüğü zaman devlet bakımı altına alınmış. Open Subtitles يبدو أنّه كان قيد الحماية بواسطة الحكومة عندما ماتت والدته.
    Annesiyle birlikte Helsingborg'da büyümüş. Annesi ölünce, 17 yaşında oradan taşınmış. Open Subtitles ترعرع مع والدته في هلسينغبورغ إنتقل في عمر 17، عندما ماتت
    Çünkü Ölürken hissettiği tek şey yüzünü yalayıp geçen rüzgardı. Open Subtitles و أظن لأنه عندما ماتت كانت تشعر بالرياح تصطدم بوجهها
    Kızın öldükten sonra ondan bir şekilde kurtulmuşlar. Open Subtitles عندما ماتت إبنتك كان لا بد أن يتخلصوا منها بطريقة ما
    Bu canlılar öldüğünde, dibe battılar ve alüvyon tabakasına gömüldüler. Open Subtitles عندما ماتت هذه المخلوقات غرقت إلى القاع و طُمِرَت بالطمي.
    Bunlar senin bitkilerin,O öldüğünde, babam ölene kadar onla ilgilendi. Open Subtitles كانت هذه اشجارها عندما ماتت واعتنى بها ابي حتى مات
    Senin annem öldüğünde bana verdiğin rahatı sana vermediğim için. Open Subtitles لأني لم أمنحك فرصة كالتي منحتني إياها عندما ماتت أمي
    İkinci bebeği öldüğünde ellerimde tuttum. Open Subtitles حملت الرضيعة الثانية بين ذراعاي عندما ماتت
    Annem öldüğünde 100 kişi gelmişti. Open Subtitles أذكر عندما ماتت أمّي، لا بد أن مائة شخص قد حضروا.
    Annem öldüğünde, ortada yoktu. Open Subtitles ولكن عندما ماتت والدتي لم نعثر عليه في أي مكان
    Annem öldüğünde bir sürü eşya kalmıştı. Open Subtitles أجل، حصلت على صندوق لأغراض العائلة عندما ماتت أمي
    Karım öldüğü zaman, asla onun bana hissettirdiği şekilde hissettirebilecek biriyle tanışacağımı düşünmemiştim. Open Subtitles عندما ماتت زوجتي , إعتقد بأنه لا يوجد احد يستطيعانيجعلنياشعربماشعرته معها.
    Annen öldüğü zaman, Tony... cenazesini kim karşıladı biliyor musun? Open Subtitles عندما ماتت امك ياتوني هل علمت من دفع ثمن الجنازه ؟
    O öldüğü zaman, bu parayla kendime küçük bir çiftlik alabilir, onun anılarından uzaklaşıp, yeni bir başlangıç yapabilirdim. Open Subtitles و عندما ماتت خطر لي شراء مزرعة صغيرة أبدأ بداية جديدة بعيداً عن ذكراها
    Ebeveynlerim burada yaşıyorlardı. Annem ölünce ben yerleştim. Open Subtitles والداي كانا يعيشون هنا و عندما ماتت امي ، اعتنيت به
    - Ne hissettiğini biliyorum. Jean ölünce... - Sus. Open Subtitles انا اعلم شعورك, عندما ماتت جين لا تقل شيئا
    Kurbanlardan biri Ölürken yaratığın larvasını solumuş olmalı. Open Subtitles لابد أنه تنشق اليرقات عندما ماتت إحدى ضحاياه
    Annem öldükten sonra mezarının başında dikilip böyle bir şeyi çocuklarıma asla yaşatmayacağıma dair kendi kendime söz verdiğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أذكر عندما ماتت أمي كنتُ واقفاً بجانب قبرها وقطعتُ وعداً على نفسي أنني لن أفعل ذلك
    Zor zaman derken annemin öldüğü zamanı kastediyor. Open Subtitles بالكلام عن الأوقات الصعبة، إنه يعني عندما ماتت والدتي.
    Çok iyi bir çocuk ve Addie vefat ettiğinde beni çok rahatlattı. Open Subtitles إنّها فتاةٌ لطيفة جدًّأ واستني جيّدًا عندما ماتت أديلايد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus