Günümüzde yerinden olmuş, yeni bir yuva arayan mültecilerin hikâyelerini duyduğumuzda, ailemizin bu hikâyelerini hatırlamamız hepimize faydalı olacaktır. | TED | ومن الجيد بالنسبة لنا أن نتذكر قصصهم عندما نسمع عن مهاجرين تم تهجيرهم الآن، وهم يبحثون عن منزل جديد. |
Hikayeleri duyduğumuzda, daha şüpheci olmalı mıyız? | TED | عندما نسمع قصصًا، هل يجب أن نتوخى الحذر؟ |
Köle işgücünü duyduğumuzda aklımıza gelen diğer bir konu da tekstil endüstrisidir. | TED | صناعة الغزل و النسيج صناعة أخرى نفكر بها غالباً عندما نسمع عن عمل الرقيق. |
Kadınlara bir hiç gibi davranan şarkıları duyduğumuzda radyo istasyonunu değiştirebiliriz. | TED | يمكننا تغيير محطة الراديو عندما نسمع الأغاني التي تعامل المرأة على أنها شيء. |
Biraz ırk konusunda konuşmak istiyorum. ABD'de "ırk" sözcüğünü duyduğumuz zaman | TED | لذا دعونا نتحدث للحظة عن العرق. في الولايات المتحدة، عندما نسمع كلمة "العرق"، |
Tanrım, senin sözlerini duyduğumuzda bize verdiklerini ve aldıklarını gördüğümüzde... | Open Subtitles | ياالهي , عندما نسمع كلمة من وصاياك التي أعطيت والتي سوف تأخذها بعيدا غالبا نحن ننظر الى الجزء النصف فارغ , الأخذ بعيدا |
Umibozu'yla ilgili bir şey duyduğumuzda, birbirimize haber verebiliriz. | Open Subtitles | عندما نسمع أخبار عن اومي بوزو يمكننا الإتصال مع بعض |
- Ateş. Ateş edildiğini duyduğumuzda kaçmamız gerek. | Open Subtitles | عندما نسمع إطلاق النار، يُفترض بنا أن نهرب. |
Bir trenin yaklaştığını duyduğumuzda bizi cezbeden şey, rayların ışıltısıdır. | Open Subtitles | كما بريق من السكك الحديدية يغري بنا عندما نسمع القطار المقترب |
Ama aynı zamanda, ev piyasasının umut verici olduğunu duyduğumuzda, "Evimin fiyatı kesinlikle ikiye katlanacak." | TED | لكن في نفس الوقت، عندما نسمع بأنّ التوقعات بخصوص سوق العقارجيدة، نخمّن : "حسناً، سيتضاعف سعر منزلي بالتأكيد". |
Kölelik kelimesini duyduğumuzda genellikle seks ticaretinin düşünürüz ve bu küresel farkındalık yüzünden özellikle bu sektörde güvenli olarak çalışmamın zor olacağı konusunda uyarıldım. | TED | الاتجار بالجنس هو ما نفكر فيه غالباً عندما نسمع كلمة عبودية، وبسبب هذا الوعي في جميع أنحاء العالم، فقد تم تحذيري أنه سيكون من الصعب علي أن أعمل بأمان ضمن هذه الصناعة بالتحديد. |
Kabile adetlerini öğrendiğimizde, bunların bir kısmı bizi korkutur, ama duyduğumuzda hayranlık duyup kıskanacağımız, "Acaba kendimize uyarlayabilir miyiz?" diye merak edeceğimiz başka adetleri de vardır. | TED | عندما نتعلم عن الممراسات القبيلة، بعضها قد يخيفنا، ولكن هناك ممارسات قبلية أخرى، عندما نسمع بها، ربما نقدرها ونغار منها وأتساءل إن أمكننا أن نتبنى تلك الممارسات لأنفسنا. |
Cevabı duyduğumuzda tam olarak ne görürüz? | TED | و ما الذي نراه حقاً عندما نسمع الجواب؟ |
Bir insan sesi duyduğumuzda, onu anlayabilme umuduyla içgüdüsel olarak dinlemek isteriz. | Open Subtitles | ♪ من قبل علامتكَ المائية ♪ {\1cHFFFF0}"عندما نسمع صوتاً بشرياً" {\1cHFFFF0}"فبشكلٍ ذاتي نريدُ أن نستمع" |
(Kahkahalar) Bu veriyi ilk duyduğumuzda, irkiliyoruz. | TED | (ضحك) عندما نسمع بهذه المعلومات للمرة الأولى، يصيبنا الاشمئزاز. |
Wagner'in bir operasını veya Brahm'ın bir senfonisini ya da Beethoven'da bir oda müziğini duyduğumuzda oluşan o duyguların ahengi, bizi paylaşılan ortak insanlığımızı ve derinden bağlantılı toplumsal bilinci, empatik bilinci hatırlamaya öyle derinden zorlar ki nöropsikiyatrist Lain McGilchrist' e göre bu adeta beynin sağ yarım küresine fiziksel olarak bağlanmıştır. | TED | تزامن من العواطف الذي نعيشه عندما نسمع اوبرا لوانغر او سيمفونية لبراهمز أو موسيقى الحجرة لبيتهوفن، تفرض علينا أن نتذكر هدفنا المشترك والإنسانية المشتركة، والوعي المجتمعي العميق المتصل، الوعي التعاطفي بحيث يقول عنه طبيب النفس و الأعصاب ايان مكجيلكريست انه موجود بالفطرة في النصف الايمن من الدماغ |
"Kadın meseleleri" terimini duyduğumuzda beynimizde bir çip faaliyete geçmiş gibi olur, ve sinir yollarımız dikkatimizi başka tarafa çeker. Bu arada bu "cinsiyet" sözcüğü için de geçerlidir. | TED | إنه تقريباً كأن شريحة في دماغنا تم تنشيطها، وتأخذ المسارات العصبية اهتمامنا في اتجاه مختلف عندما نسمع مصطلح "قضايا المرأة". هذا صحيح أيضاً، بالمناسبة، لتعبير "الجندر"، |
İklim meselesini duyduğumuzda, uzaydaki bir meseleyi duymuş gibi yapıyoruz, Arktik buzulları, kutup ayıları... çok uzak bir zaman -- 2100 yılı. | TED | عندما نسمع عن المناخ، نسمع عن شيء بعيد جداً في الفضاء-- فكر في الجليد في القطب الشمالي، والدببة القطبية-- بعيد جداً في الزمن -- فكر في 2100. |
Bizler, Sir Edward Elgar's Büyük Seremonisini... duyduğumuzda, bir mezuniyet töreni düşündük. | Open Subtitles | (عندما نسمع مارش السير (أدوارد أيلغار "بومب أند سيركومستانس" يخطر ببالنا حفل تخرج |
Bir ses duyduğumuz zaman ürpeririz. | Open Subtitles | عندما نسمع صوتا، نصبح بارد. |
Bazı geceleri, kurşun seslerini duyduğumuz zaman, yataklarımızın altında uyumak zorunda kalıyoruz. | Open Subtitles | في بعض الليالي عندما نسمع ...تلك الطلقات فإننا ننام تحت الأسرّة - صحيح - |