Onu bulduğumuzda, istasyona gidiyordu. | Open Subtitles | لقد كان في طريقه إلي المحطة عندما وجدناه. |
Yani, dün kafeteryada Onu bulduğumuzda... | Open Subtitles | أتعني بالأمس ، في لكافيتريا .. عندما وجدناه |
Onu bulduğumuzda hala 8 yaşında olmasını bekliyorum tıpkı onu son gördüğüm zamanki gibi. | Open Subtitles | عندما وجدناه , لا زلت اتوقعه بسن الثامنه مثل اخر مره شاهدته فيها |
Onu bulduğumuzda baygındı. Vurulmuş. | Open Subtitles | كان فاقدًا الوعي عندما وجدناه أصيب بطلقات نارية |
Bu çok komik, ama biliyorsunuz ki Onu bulduğumuzda, taş gibi soğuktu. | Open Subtitles | لكن أتعلمين ؟ عندما وجدناه كان ميت كالصخر |
Üzgünüm Bay Harrison, ama Onu bulduğumuzda oğlunuz hayatta değildi. | Open Subtitles | انا اسفة جدا سيد هاريسةن لكن اليكس لم يكن حيا عندما وجدناه |
Onu bulduğumuzda devre mülk tezgahından kaldırdığı haftalık 6 bin dolarla güç bela geçiniyordu. | Open Subtitles | عندما وجدناه كان خردة مستعملة بـ 6 آلاف دولار في عملية نصب واحتيال مؤقتة |
Onu bulduğumuzda cesedinin farklı bir pozisyonda olmasının sebebi bu. | Open Subtitles | لهذا السبب كان جسده في وضع مختلف عندما وجدناه |
Onu bulduğumuzda mosmordu. | Open Subtitles | تحوّل لونه للأزرق عندما وجدناه. |
Onu bulduğumuzda baygındı. | Open Subtitles | كان غائب عن الوعي عندما وجدناه |
Onu bulduğumuzda böyleydi. Çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | كان كذلك عندما وجدناه كان ميتا |
Şimdi komik mi? Onu bulduğumuzda kadını yiyordu. | Open Subtitles | هذا ما كان يتغذى عليه عندما وجدناه |
Ama Onu bulduğumuzda elbiseyi giymiyordu. | Open Subtitles | -لكنّه لم يكن يرتدي هذه البدلة عندما وجدناه |
Onu bulduğumuzda ayakkabılarını yanlış giymişti. | Open Subtitles | عندما وجدناه, كان حذاؤه في القدم الخطأ |
Onu bulduğumuzda üzerinden çıkmadı ama. | Open Subtitles | لمْ يكن بحوزته ذلك المال عندما وجدناه. |
Ve Onu bulduğumuzda durumu nasıldı? | Open Subtitles | وماهي الحالة عندما وجدناه ؟ |
Onu bulduğumuzda yanında bunlar vardı. | Open Subtitles | هذا كل ما لديه عندما وجدناه |
Onu bulduğumuzda çoktan ölmüştü. | Open Subtitles | كان ميتاً عندما وجدناه. |