"عندما وجدوا" - Traduction Arabe en Turc

    • bulduklarında
        
    • buldukları zaman
        
    • buldular
        
    • bulununca
        
    • öğrenince
        
    Jessica'yı bulduklarında, evden ayrıldığında bebeğin iyi durumda olduğunu söyledi. Open Subtitles عندما وجدوا جيسيكا ،قالت أن الطفل كان بخير عندما غادرت.
    Ama arkeolojik kanıtı bulduklarında oraya ondan yadigar bir şeyler yapmamı istediler. TED ولكن عندما وجدوا علم الآثار، سألوني إذا كنت سأفعل قطعة تذكارية.
    Beni bulduklarında beynimin paramparça olduğunu ve beni kurtarabilecek tek doktorun ben olduğumu söylediler. Open Subtitles لقد قالوا أنهم عندما وجدوا جسدي كان مخي محطما ً لدرجةأن الطبيب الوحيد الذي كان بمقدوره انقاذي, كان أنا
    Ama makina tüm gece kapalıymış, ve onu buldukları zaman da kapalıymış. Open Subtitles لكن الآلة كانت مغلقة تلك الليلة وكانت مطفأة عندما وجدوا الجثة
    Hard Copy'i izliyordum, ve beni buldukları zaman sonsuza kadar kötü tv programları izleyen ölü kız olarak kalacağımı sandım. Open Subtitles كنت أشاهد نسخة ورقية، وظللت أفكر عندما وجدوا لي... ... وأود أن يكون إلى الأبد الفتاة الميتة الذين يشاهدون التلفزيون سيئة.
    Banyosundaki rezervuarda cinayet silahı olan bıçağı buldular ve Dunne'e karşı dava açıldı. Open Subtitles عندما وجدوا سلاح الجريمة ، سكين في خزان مرحاضه
    Onu tutukladıklarını sanmıştım ama evinde Kuran bulununca onu idam ettiler. Open Subtitles إعتقدت أنهم سيعتقلوه فقط و لكن عندما وجدوا القرآن في منزله أعدموه
    Polis, buranın patlayıcılar ile donatıldığını öğrenince, kurtarma ekibini geri çekti. Open Subtitles الشرطة علقت جهود الإنقاذ عندما وجدوا المكان مجهّزا بالمتفجرات
    Dolabımda kuş bulduklarında beni onunla konuşturdular. Open Subtitles انها هى التى جعلتنى اخبرهم عندما وجدوا الطائر فى دولابى
    Benim üveybabam, Edward Tézac oradaymış... dayın Michel'i bulduklarında. Open Subtitles و والد زوجي ادواردو تيزاك كان هناك يوم عندما وجدوا خالك ميشيــل
    Tekneyi bulduklarında okyanusa düşen yanan bir cisim ihbarını üzerine arama yapıyorlarmış. Open Subtitles خفر السواحل استجاب لبلاغ عن شيء مشتعل سقط في المحيط عندما وجدوا القارب.
    Muhtemelen o adamın cesedini öyle ya da böyle bulduklarında anahtar kodları değiştirmişlerdir. Open Subtitles من المحتمل انهم غيرو مفاتيح الشفرات عندما وجدوا
    Cesetlerini bulduklarında bir süredir yürümüş oldukları açıkça görülüyordu ama ayakkabıları kayıptı. Open Subtitles عندما وجدوا جثثهم كان من الواضح أنهم أمضوا وقتاً وهم يمشون ولكن أحذيتهم قد اختفت.
    Yani, ben saati bulduklarında tam oradaydım. Open Subtitles لقد كنت موجود هناك عندما وجدوا الساعة
    Alison'un cesedini buldukları zaman öldürüldüğü belliydi ve ortada hiç süpheli yoktu. Open Subtitles عندما وجدوا جثمان (أليسون) كان واضح انها قُتلت وأيضاً لايوجد هناك أي شك
    O adamların hepsi buraya, farklı bir şey söylemeye geldi ama hepsi kendini, bir zenci silahının merhametine kalmış bir şekilde buldular. Open Subtitles جميعهم صعدوا إلى هنا و كل واحد منهم بلكنة مختلفة عندما وجدوا أنفسهم تحت رحمة سلاح زنجي
    Carbone'yi et kamyonunda buldular. Open Subtitles عندما وجدوا كاربون في شاحنة اللحم كان متجمداً ومتصلباً ...
    Pantolonunun cebinde aseton bulununca bunlar arka planda kalmış, yani kimse Tanya'nın erkek arkadaşının kim olduğunu araştırmamış. Open Subtitles في الواقع, الدافع قد نقل إلى مؤخرة مسبب الحريق عندما وجدوا أسيتون على بنطاله والذي يعني أنه لا أحد أكد من كان عشيق (تانيا).
    Şimdi, diğer kızlar ve anneleri... bunu öğrenince çekip gidecekler ama... siz serveti önemsiyorsunuz Bayan Gusty. Open Subtitles الآن، بعض بنات أخرى وأمهاتهم لن يذهب بعيدا عندما وجدوا أنه من أصل، ولكن كنت قيمة ثروة، السيدة عاصف.
    Aralarında bir Deri Değiştiren olduğunu öğrenince halkın ne yaptı? Open Subtitles مذا فعل شعبكِ عندما وجدوا متحولاً بينهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus