Güreşçi tekne hareket ettiğinde, midem yukarı çıktı ve taştı. | Open Subtitles | أيها المصارع ... عندما يتحرك القارب ، تدور ... معدتي و أتقيأ |
Şey, biliyorum tabii, bir şey hareket ettiğinde sesinin değişmesi. | Open Subtitles | أعرف أنه . . أنه , أنه عندما يتغيّر كوكب "زحل" , عندما يتحرك |
Herkes pozisyonunu alsın. Curtis, o şey hareket ettiğinde haber ver. | Open Subtitles | كل واحد بمكانه , اخبرني عندما يتحرك |
hareket ettiğinde, hemen yanında olacağım. | Open Subtitles | عندما يتحرك ، سأقف بجانبكِ تماماً |
Nereye giderse, kimlerle görüşürse... resimlerinin çekilmesini istiyorum. | Open Subtitles | عندما يتحرك او يجلس في مطعم أريد صور لمن يجلس أو يتحرك معهم |
Nereye giderse, kimlerle görüşürse, | Open Subtitles | عندما يتحرك او يجلس في مطعم |
Bak hareket ettiğinde yer nasıl da sarsılıyor. | Open Subtitles | انظروا كيف يهز الأرض عندما يتحرك. |
Biyonik uzuv hareket ettiğinde AMI kasları öne arkaya hareket ediyor, sinirlerden beyne sinyal gönderiyor, protez sahibinin doğal bir şekilde konum ve hareket algısı olmasını sağlıyor. | TED | عندما يتحرك الطرف الآلي، فإن عضلة ال"آيمي" تتحرك في كلا الاتجاهين، مما يرسل إشارات عبر العصب إلى الدماغ، تتيح للشخص الذي يرتدي الطرف الاصطناعي تجربة الأحاسيس الطبيعية لمواضع وحركات الطرف الاصطناعي. |
hareket ettiğinde Barry, onu göremiyorsun bile. | Open Subtitles | عندما يتحرك يا (باري) لا تراه حتى |