"عندما يحدث ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Bu olduğunda
• Bu olduğu zaman
• Bunun olmasından
• şey olursa
• böyle olmasından

Ve Bu olduğunda en iyi niyetli cümleler bile yanlış anlaşılabilir.
و عندما يحدث ذلك, فأن افضل النوايا يُمكن أن يُساء فهمها

Ve Bu olduğunda ait olduğun yerde, burada benimle olmanı istiyorum.
و عندما يحدث ذلك أريدك أن تكون حيث تنتمي هنا، معي

Bu olduğunda, idrarındaki protein izlerine bakarak preklamsi adı verilen bu durumu kontrol etmemiz gerek.
عندما يحدث ذلك يتعين علينا للتأكد من حالة تسمى مسبقا تسمم الحمل، من خلال البحث عن علامات من البروتين في البول.

Ve bir gün, umarım Bu olduğu zaman, orada olurum, ondan nefret edeceksin.
فى يوم من الايام,وأدعوا الله أن أكون هناك عندما يحدث ذلك اليوم, سوف تكرهينه.

Bu olduğu zaman, onlar da zamanda yolculuğa başlarlar.
عندما يحدث ذلك , فإنها تبدأ بالسفر عبر الزمن

Bunun olmasından nefret ediyorum.
اكره عندما يحدث ذلك

Bu olduğunda senden görevinden çekilip yatakhanende güvene almanı istiyorum.
عندما يحدث ذلك أريدكم أن تبتعدوا عن مراكزكم و أن تثبتوا أنفسكم لشي ما

Ve Bu olduğunda, vekâletnameniz Jesse'yi Wallace'tan korumaya yetecek mı?
عندما يحدث ذلك هل ستكون مهاراتك في المحاماة كافية لحماية كيسي من والاس ؟

Bu olduğunda enkazın üzerinde açık bir yol bulmalıyız.
والآن عندما يحدث ذلك ينبغي أن يكون لدينا طريق واضح فوق الأنقاض

Bu olduğunda, gerçek bir ahmak gibi davranıyorum.
عندما يحدث ذلك , يجعلني أتصرف وكأنني أحمق

Kendin söyledin. Bu şamandıra önünde sonunda devrilecek ve Bu olduğunda senin üstünde olama izin veremem.
قلتِ ذلك بنفسكِ، في الأخير، هذه العوّامة ستنقلب، ولا يُمكن أن أترككِ عليها عندما يحدث ذلك.

Bilmeni istiyorum, copu aldığında Bu olduğunda, kendimden zevk almayacağım.
أريدك أن تعرف... عندما يحين وقتك عندما يحدث ذلك لن أكون مستمتعاً

Bu olduğunda, ciddi sorunlarımız olacak.
وسنقع في ورطة كبيرة، عندما يحدث ذلك.

Bu olduğunda, sığır olacağıma ev hayvanı olurum daha iyi.
عندما يحدث ذلك, أنا أفضّل أن أكون حيوان أليف أفضل من المواشي .

Ve Bu olduğunda dövüşmen gerekecek.
و عندما يحدث ذلك سيكون عليك المواجهة

Bu olduğu zaman ona yakın olmanı istemiyorum.
ما تستحق وانا لا اريد لك الوقوف بجانبها عندما يحدث ذلك

"Öncelikle Bu olduğu zaman ve bu olmalı."
"""اولا: عندما يحدث ذلك يجب ان يكون كما يجب ."""

Bu olduğu zaman tek başına kalacaksın.
ستكونين لوحدكِ عندما يحدث ذلك.

Bunun olmasından nefret ediyorum.
- أكره عندما يحدث ذلك.

Böyle bir şey olursa yakınımda olmayı istemezsin.
ثق بي لن تريد أن تكون بقربي عندما يحدث ذلك

Evet, böyle olmasından gerçekten nefret ediyorum.
أجل، أنا أكره عندما يحدث ذلك