Ve gıdıklama çalışmasına dayanarak bir tez öne sürdük, buna göre bir çocuk diğerine vurduğunda, hareket emrini üretiyorlar. | TED | ونحن نفترض استنادا إلى دراسة الدغدغة أنه عندما يضرب طفل الآخر، فهم يولّدون أمر الحركة. |
Çakmaktaşı buraya vurduğunda bir kıvılcıma neden olur. | Open Subtitles | عندما يضرب الصوان هنا، يتسبّب في إحداث شرارة |
Peki ya sen tomahawk ile vurduğunda köşkün yanındaki masum insanlara ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن كل الأناس الأبرياء بداخل و بجانب القصر عندما يضرب صاروخك "التوماهوك"؟ |
Hayır. Ya eviniz fırtınada yıkılırsa ne yapacaksınız? | Open Subtitles | ماذا أنتما بفاعلان عندما يضرب إعصار منزلكما، |
Ya eviniz fırtınada yıkılırsa ne yapacaksınız? | Open Subtitles | ماذا أنتما بفاعلان عندما يضرب إعصار منزلكما، |
O sallandıkça sen görünmez adam ol! . | Open Subtitles | كن كالرجل الخفى عندما يضرب |
O sallandıkça sen görünmez adam ol! . | Open Subtitles | كن كالرجل الخفى عندما يضرب |
Zeki bir arkadaş, yani biliyor ki beyaz topa vurduğunda, size bir denklem yazıp kırmızı topun tam tamına nerede banda çarpacağını, ne kadar hızlı gideceğini ve nerede duracağını söyleyebilir. | TED | إنه رجل ذكي ويعرف أنه عندما يضرب الكرة البيضاء يمكن أن يكتب لك معادلة تحدد أين ستضرب الكرة الحمراء الجوانب، وكم سرعتها وأين سيكون موقعها الأخير. |
Ona Bone diyorum çünkü vurduğunda kemik kırar. | Open Subtitles | أطلق عليه (بون) لأنّها طريقته في كسر العظام عندما يضرب |
Yani "Ona Bone derler çünkü vurduğunda kemik kırar" mı? | Open Subtitles | أتقصد، "يطلقون عليه (بون) لأنّها طريقته في كسر العظام عندما يضرب"؟ |