Demek istediğim, işler kolay olmadığında. Karmaşık olduğunda. Acı verdiğinde. | Open Subtitles | أعني عندما يكون الأمر صعباً و معقداً , و مؤلماً |
Ondan farklı olarak, ben sana saçma bir fikrin olduğunda söylerim. | Open Subtitles | وإختلافاً عنه، أنتِ تملكينني أنا لأقول لك عندما يكون الأمر غبي. |
O iş olduğunda, onlar bunu önlemek, kadınların olduğunda, bunun için birbirlerini yarış. | Open Subtitles | عندما يكون الأمر عملا يتجبنوه أما عندما يكون عن النساء فإنهم يتسابقون عليه |
İş fikir birliğine geldiğinde, başka etkenler işin içine girer. | Open Subtitles | عندما يكون الأمر إتخاذ قرار بالتعاون فإن مصانع أخرى تدخل اللعبة |
Tamam, müsait olduğunuz zaman bana zaman ayırabilirseniz. | Open Subtitles | حسناً ، إذا أعطيتني وقتاً فقط عندما يكون الأمر متاحاً |
Hayatın senden ne zaman daha büyük olduğunu fark etmeyi öğrenmelisin. Sen savaşçı değilsin. | Open Subtitles | عليك أن تتعلم أن تميّز عندما يكون الأمر أكبر من مقدرتك |
Peki gerçekten önemli olduğunda choking'den nasıl kaçınırız? | TED | إذاً، كيف يمكن تجنب حالة الاختناق عندما يكون الأمر مهماً؟ |
Ortada para olduğunda, böyle kişilere karşı asla gevşek davranma. | Open Subtitles | عليك ألا تعطف على شخص بهذه الطريقة ليس عندما يكون الأمر متعلقا بالمال |
- Normalde ben de çabucak hallederim ama bu günkü gibi güzel olduğunda, devam ederim. | Open Subtitles | أنا أتمتع بالسرعة أيضاً لكن عندما يكون الأمر جيداً أستمر |
Söz konusu kızlar olduğunda, o çok hızlı. | Open Subtitles | عندما يكون الأمر بخصوص البنات فهو أسرع منك |
Çünkü, insanlar bir kaza olduğunda daha şefkatli davranırlar. | Open Subtitles | لأن الناس يظهرون تعاطفا أكثر عندما يكون الأمر حادثا |
Evet, ama konu sen olduğunda ona güvenemiyorum. | Open Subtitles | لقد تحدثت معه , لكنني لا أثق فيه , عندما يكون الأمر يخصك |
Ortalık güvenli olduğunda daha ayrıntılı talimat vereceğim. | Open Subtitles | حسناً , سأكون على أتصال لإطلاعك على المزيد من المعلومات عندما يكون الأمر آمناً |
Elbette, iş sihre gelince, ben bunu yaparım. | Open Subtitles | بالطبع عندما يكون الأمر بخصوص السحر, أنا فقط أعمل هذا.. |
İş aileme geldiğinde asla işin kolayına kaçmam. | Open Subtitles | وأنا لا أتساهل عندما يكون الأمر بخصوص عائلتي |
Ama iş buraya gelince, benim tatilim sensin. | Open Subtitles | عندما يكون الأمر بخصوص هذا العمل، فأنت هي عطلتي. |
Konu kadınlar olduğu zaman, her şeyi yanlış yapıyorum. | Open Subtitles | عندما يكون الأمر متعلق بالنساء فأنا أفعل كل شيء بطريقة خاطئة |
Her zaman değil, %80'i kadar değil, ama özellikle sizin için önemliyse. | TED | عندما يكون الأمر مهمًا؟ ليس في كل الوقت، 80% من الوقت، ولكن خصوصًا في حال كان الأمر مهمًا. |
Hayır, her zaman değil. Sadece komik olduğu zaman. | Open Subtitles | -ليس أي وقت، فقط عندما يكون الأمر مضحكاً |