| Size göstereceğim bir şey var, o kesin. | Open Subtitles | حسنا، نعم، عندي شيء لتشويفك، ذلك بالتأكيد. |
| Aslında elimde bir şey var. Arka tarafta gösterebilirim. | Open Subtitles | حقيقة، عندي شيء أستطيع أن أريكم إياه بالخلف |
| Evet, dinle sana teşekkür yanında söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | نعم،لكن استمعُ. أنا عندي شيء واحد اقوله لك وذلك شكراً |
| Dışarı çıkıp kıyafetlerinizi değiştirip gelin, size gösterecek bir şeyim var. | Open Subtitles | ,أذهب و بدل ملابسك في الخارج عندي شيء يجب أن تراه |
| Herkes benimle beraber yatağa girsin. Size göstermek istediğim birşey var. | Open Subtitles | اصعدوا جميعاً على السرير عندي شيء أريه لكم |
| Özel bir vesile için sakladığım küçük birşeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء صغير أدخره لمناسبة خاصة |
| Baba, gitmeden önce, sana, ufak bir şey vereceğim. | Open Subtitles | أبي، قبل أن نذهب، عندي شيء صغير لك |
| Sana bir şey getirdim. Ama karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | أنا عندي شيء لكي لكني أريد إستعادة شيء |
| bir şey var. Gitmeden önce Sana bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | . رايتشل، عندي شيء يجب أن أقوله لك قبل أن أرحل |
| Bende sana ait bir şey var. Şu an doğru zaman mı bilmiyorum ama. | Open Subtitles | عندي شيء لك، لكن لست متأكّد انه الوقت المناسب |
| Aslında bende daha güçlü bir şey var. Bir bebek gibi uyuyacaktır. | Open Subtitles | أتدرين، عندي شيء مفعوله أقوى سيجعله ينام كطفل رضيع |
| Söylemem gereken bir şey var ve bunu hepinizin önünde söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن ترحلوا عندي شيء أريد أن أقوله وأريد أن أقوله أمامكم جميعا |
| Hayır aklımda senin için çok daha işe yarar bir şey var. | Open Subtitles | كلا أنا عندي شيء سيكون أكثر تأثيراً في ذهني أحضره لك |
| Bu müthiş aklımda hapse atıldığım ilk günden beri sadece tek bir şey var: | Open Subtitles | ما كان عندي شيء على عقلي الرهيب منذ سجن ماعدا شيء واحد... |
| Bu durumda, sadece senin ilgini çekebilecek bir şeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء يتعلق بذلك هذا شيء ربما يثير أهتمامك |
| "Bu kız üşütük, onu benden uzaklaştırın" dediğini biliyorum, fakat senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف بأنك تقول : هذه البنت نزوة ولا بد أن أبتعد عنها لكني عندي شيء لك |
| Eğer fonlarınızı kanıtlayabilirseniz size satacak bir şeyim var. | Open Subtitles | أذا أستطعت أن تـُـثبت بأمتلاكك المال اللازم أعتقد أنه عندي شيء أريد بيعه لك |
| Bu kadar sevmiş olmana sevindim, çünkü neredeyse bitirdiğine göre, sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | انا مسرور لانها اعجبتك لان الان وانت على وشك الانتهاء عندي شيء لاقوله لك |
| Senin için birşeyim var | Open Subtitles | أوه، أنا عندي شيء لكى. |
| Jay, sana bir şey vereceğim. | Open Subtitles | جاي, عندي شيء لك |
| Düşünebileceğinin aksine size karşı hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | بالرغم مما قد تظنينه.. فليس عندي شيء ضدكنّ جميعاً. |
| Eğer kendine geldiysen Sana bir şey göstereceğim. | Open Subtitles | حسنا، إذا أنت فوق له، أنا عندي شيء لتشويفك. |
| Bekle, Sana bir şey aldım. | Open Subtitles | اإنتظري، عندي شيء لك. |