girişte açık bir şekilde işaretlenmiş büyük bir yardım kutumuz var. | Open Subtitles | حسناً، هُناك صندوق تبرّع كبير عند المدخل تماماً، عليه علامة واضحة. |
Hani tam 11'de girişte buluşacaktık ? | Open Subtitles | لقد أخبرتني بأنكِ ستكونين عند المدخل في الحادية عشرة |
Ben tüfeğimle kapıda duracağım. Fitile ateş edeceğim, o da tankı yakacak. | Open Subtitles | . أنا سأقف عند المدخل و معي بندقيتي سأصيب المشاعل ، التي بدورها تشعل البرميل |
Masaj salonuna Girişteki cadde. | Open Subtitles | الشارع الذي عند المدخل المؤدي لغرفة التدليك |
Ve sen burada koridorda koca dudaklı yirmi sekiz yaşında bir ponpon kız ile oturuyorsun. | Open Subtitles | وأنت جالس هنا عند المدخل مع رئيسة مشجعين في الثامنة والعشرين من عمرها ذات شفة سمينة |
Uçağı yakalamaktan filan bahsediyordu. Ön tarafta taksi beklerken görmüştüm. | Open Subtitles | ذكرت أنها ستلحق بطائرة، رأيتها عند المدخل تطلب سيارة أجرة |
Sana girişe yakın bir yer bulacak, böylece asla geç kalmayacaksın. | Open Subtitles | سيدبر لك موقعاً مناسباً عند المدخل الرئيسي لئلا تتأخر مجدداً |
Dinleyin. Lobi'de kimse var mı? | Open Subtitles | اسمعوني، المشتبه بهم عند المدخل |
Baksana Hector. Bana bir iyilik yap ve artık giriş yoluna işeme. | Open Subtitles | (هيكتور) اسدي إلي معروفًا ولا تقم، بالتبول عند المدخل بعد الآن. |
Onu arka girişte bıraktım. Bir çocukla buluşup gösteri için çalışacakmış. | Open Subtitles | لقد أوصلتها عند المدخل الخلفيّ، ستلتقي بولد ما لتتدرّب على مسرحيّتها الإنجيليّة |
Bay Başkan, girişte bir güvenlik durumu var. | Open Subtitles | سيادة الرئيس نحن نواجة مشكلة أمنية عند المدخل إذهب,انا والسيدة: |
- Peki ya kameralar? - Sadece girişte bir tane var. | Open Subtitles | واحدة فقط عند المدخل الرئيسي، ولكن لا توجد واحدة هنا |
kapıda yanımdan geçerken boynundaki parfümün kokusunu aldım. | Open Subtitles | قبل ذلك ، عندما ضغطتني عند المدخل وأشتم ذلك العطر .. خلفرقبتها. |
Vay canına. Silahlarının kapıda alınması gerekiyordu. | Open Subtitles | واو اعتقدت انه يجب ان تشيكي اسلحتك عند المدخل |
kapıda biri lazım diye duydum, ben de aşağı indim. | Open Subtitles | علمت بحاجتكم إلى شخص ما عند المدخل , فنزلت إلى هنا |
Girişteki nöbetçiler bunun çok eğlenceli olduğunu söylemişlerdi. | Open Subtitles | الحراس الموجودين عند المدخل قالوا إن هذا رائع |
Ana Girişteki yangın alarmı çalıştı. | Open Subtitles | انذار الحريق تم إطفائه عند المدخل الرئيسي |
Çok güzel. Baskıları Girişteki bilgisayardan alabilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا,يمكنكم اخذ صوركم من الكشك الموجود عند المدخل |
Ve sen burada koridorda koca dudaklı yirmi sekiz yaşında bir ponpon kız ile oturuyorsun. | Open Subtitles | وأنت جالس هنا عند المدخل مع رئيسة مشجعين في الثامنة والعشرين منعمرها ... .. |
- Etrafa bakın. Ön tarafta buluşuruz. - Tamam. | Open Subtitles | ـ حسنا فتش الجوار سأراك عند المدخل ـ حسنا |
KORUMA: ön girişe gidiyor. Gidelim. | Open Subtitles | إنه عند المدخل الأمامي هيا بنا ، إذهبوا ، تحركوا |
Baksana Hector. Bana bir iyilik yap ve artık giriş yoluna işeme. | Open Subtitles | (هيكتور) اسدي إلي معروفًا ولا تقم، بالتبول عند المدخل بعد الآن. |
Pekala, ilk iki sağa, sonraki iki sola, sonuncu da kapıya geçsin. | Open Subtitles | إثنان على اليمين، اثنان على اليسار، وواحد عند المدخل |
Bir saatten kısa süre önce, yönetici girişinde kartın kullanıldığı görünüyor. | Open Subtitles | لقد تم استخدام بطاقته .منذ أقل من ساعة عند المدخل الرئيسي |