"عند النافذة" - Traduction Arabe en Turc

    • pencerede
        
    • pencereden
        
    • Cam kenarında
        
    • Pencerenin önünde
        
    • Pencereye
        
    • Penceredeki
        
    • pencerenin orada
        
    • Pencere kenarında
        
    • pencerenin yanında
        
    Bu basamaklardan yukarı beraber çıkmıştık ve ben parmağımı pencerede yaralamıştım. Open Subtitles لقد صعدنا تلك ... الدرجات سوياً ثم جرحت إصبعي عند النافذة
    pencerede parmaklıklar ve kapıda FBI var. Open Subtitles هناك حانات عند النافذة ومكتب التحقيقات الفدرالي عند الباب
    Keser misiniz? Irene pencerede oturmuyor. Tamam baba, oturmuyor. Open Subtitles هلا توقفتما عن هذا ايرين ليست جالسة عند النافذة
    Beni ararsanız, bileklerime kadar sıyrılmış varis çoraplarımla pencereden dışarı bakıyor olacağım. Open Subtitles إذا كنت تبحث عني سوف أكون عند النافذة وجواربي متدلية من ساقي
    Cam kenarında soğuyor. Open Subtitles إنها تبرد عند النافذة
    Bir kış günü, gerçek bir Kraliçe Pencerenin önünde dikiş dikiyordu. Open Subtitles في أحد أيام الشتاء، كانت الملكة تخيّط عند النافذة
    Pencereye bir lamba koyacağım... tünemek için eve döndüğünde arayacağım ilk kişi siz olacaksınız. Open Subtitles سأضع مصباحاً عند النافذة وستكون أول من أتصل به عند عودتها إلى المنزل.
    Yan taraftaki ekranlarda başka bir şeyler oluyor ama siz asıl görsele odaklanmaya çalışın, Penceredeki adama. TED ثمة أمور تحدث على الشاشات في الأطراف، ولكن حالوا التركيز في الصورة التي في الأمام والرجل الذي عند النافذة.
    Dördümüz briç oynuyorduk ki pencerenin orada birdenbire bir koşuşturma oldu. Open Subtitles أربعتنا كننا نلعب البريدج عندما رأينا حركة مفاجئة عند النافذة
    Genç bir hanımı arıyorum, sanırım tek başına Pencere kenarında oturuyor. Open Subtitles أنا ابحث عن سيدة شابة. اعتقد انها لتجلس بمفردها عند النافذة
    pencerenin yanında bulduğun bantla ilgili haklıymışsın. Open Subtitles كنت على حق بشأن الشريط اللاصق الذي وجدته عند النافذة
    İkisi oturma odasının camında. Biri kapının yanındaki pencerede. - Çok kalabalıklar. Open Subtitles اثنان عند نافذة غرفة النوم، واحد عند النافذة بجوار الباب
    Dur biraz. Görünüşe göre sokağın karşısındaki şu binada bir ışık var, pencerede bi şey... Open Subtitles مهلاً , يبدو بأنّ هناك ضوءاً يصدر من ذلك المبنى بالجانب الآخر من الشارع , شيء عند النافذة
    pencerede gizlenen kuş avcısını göremiyorsun. Open Subtitles يمكنك مراقبة الفخ و أنت تختبء عند النافذة
    Sonra hatırladığım tek şey onun pencerede dikiliyor olduğu... Open Subtitles الشيء الآخر الذي أتذكره وقوفها عند النافذة
    pencerede yaşlı bir adam gördüğümü söyledim. Open Subtitles لقد قلت لها بأني رأيت رجل عجوز عند النافذة.
    Adam pencerede Open Subtitles الرجل عند النافذة الرجل عند النافذة
    pencereden bakıp devamlı beni dikizleyen karınız olmalı. Open Subtitles إذاً لابد وإنها زوجتك التي شاهدتها كثيراً واقفة تحدق عند النافذة
    Yarın sabah 7.00 de pencereden baktığımda yolu boşaltmış olsanız iyi olur. Open Subtitles .. بالضبط في الساعة السابعة صباحا سآتي عند النافذة فاذا لم تغير مكانك على بالشارع ..
    Megan, pencereden bir şeye bakacağım, tamam mı? Open Subtitles ميجان انا سااتفقد شيئاً عند النافذة حسناً؟
    Cam kenarında boş yer var. Open Subtitles هنالك مقعد عند النافذة
    Bir saattir Pencerenin önünde bekliyordum. - Mercy'nin başhekimiyle burada çalışmaya devam edeceğimi söylemek için Mickey'in yerinde buluştum. Open Subtitles لقد كنتُ أنتظرك عند النافذة منذ ساعة لماذا تأخّرت؟
    Pencereye. Open Subtitles عند النافذة وحسب
    Evet. Penceredeki bütün bu faaliyet kafamı allak bullak etti. Open Subtitles أجل, هذه الحركات التي عند النافذة شوشة نظري
    Ara verdiğimizde pencerenin orada içersin. Open Subtitles عندما نحصل على استراحة يمكنك التدخين . عند النافذة
    Pencere kenarında durmakta olan- Kontes S'i...- gördüm. Open Subtitles لقد رأيتها - الكونتيسة س - تقف عند النافذة.
    Kanepeyi pencerenin yanında denemedik. Denemeliyiz bence. Open Subtitles لم نقم بتجربة الاريكة عند النافذة أعتقد يتوجب علينا المحاولة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus