"عند حافة" - Traduction Arabe en Turc

    • kenarında
        
    • kıyısında
        
    • başucunda tutuyor
        
    • ucunda
        
    • sınırında
        
    • kenarındaydı
        
    Herkes koştu ve göl kenarında yatan korkunç şeyin etrafında toplandı. Open Subtitles الجميع هرع وتجمع عند الحدث المريع عند حافة البحيرة
    Herkes koştu ve göl kenarında yatan korkunç şeyin etrafında toplandı. Open Subtitles الجميع هرع وتجمع عند الحدث المريع عند حافة البحيرة
    Tören sona ererken insanlar suyun kıyısında toplanıp kendi ruhlarının ışığını ufak bir nesneyle nehre koyuyor. Open Subtitles و مع انتهاء الطقس يتجمع الناس عند حافة المياه لوضع نور أرواحهم
    Üstelik kolayca ulaşabilmek için başucunda tutuyor. Open Subtitles وتعلقها دائماً عند حافة الفراش حيثما تستطيع الوصول إليها بسهولة
    Easy Bölüğü neden hep ya ön saflarda, ya da şimdi olduğu gibi tek başına hattın en ucunda açık hedef oluyor? Open Subtitles لِمَ سرية إيزي هي السرية الوحيدة التي توجد في المقدمة أو كما الآن ، في وضعية مكشوفة عند حافة الخط ؟
    1,600 kilometre güneyde, Antarktika kıta sınırında, deniz buzu kırılmaya yeni başlıyor. Open Subtitles على مسافة 1600 كم جنوباً، عند حافة قارة أنتاركتيكا، بدأ جليد البحر لتوه في التكسّر
    O ağaçlıkların kenarındaydı. Open Subtitles عند حافة الغابة.
    Çukurun kenarında, cesetleri çukurun içine atan daha fazla sayıda kişi vardı. Open Subtitles عند حافة الحفرة كان هناك المزيد من السجناء يقومون بسحب مزيد من الجثث إلى داخل الحفرة
    Kreterin kenarında jeolojik hareketlenmeler var. Open Subtitles قد حصلنا على بعض النشاط الحراري الأرضي البسيط عند حافة تلك الحفرة
    Suyun kenarında kaya çatlaklarında tehlikeden kaçmak daha kolaydı. Open Subtitles هناك بالأسفل ,عند حافة المياه كان من السهل الهروب من الأخطار.. في الشقوق الصخرية
    Güney Vadi'nin kenarında. Open Subtitles عند حافة الوادي الجنوبي
    Kalabalığın kenarında dur. Open Subtitles الوقوف عند حافة الجمهور
    Burası bir felaket sığınağı. Tam da Glades'in kenarında. A.R.G.U.S.'un ülkenin her yerinde böyle sığınakları var. Open Subtitles إنّه ملجأ كوارث عند حافة (الفسح) و(أرغوس) تملك مثله في أنحاء البلاد
    Hanımefendi ve ben bu sabah kahvaltımızı nehir kıyısında yapacağız, sağ ol. Open Subtitles سأتناول والسيدة فطورنا عند حافة الشاطئ هذا الصباح، شكراً لك
    Onu, Ölü Adam Uçurumunun kıyısında köşeye sıkıştırdılar. Open Subtitles ولقد حاصروها عند حافة المنحدر المميته.
    Suyun kıyısında gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو أنها عند حافة الماء.
    Üstelik kolayca ulaşabilmek için başucunda tutuyor. Open Subtitles وتعلقها دائماً عند حافة الفراش حيثما تستطيع الوصول إليها بسهولة
    Uçurumun ucunda buluşuyoruz. Open Subtitles اللقاء عند حافة الهاوية
    160 kilometre yukarıda, uzayın sınırında roketler dünyadan görülebilen parlayan bir duman bulutu salıyor. Open Subtitles عند ارتفاع 160 كيلومتر عند حافة الفضاء الخارجي، تُطلق تُطلق الصواريخ سحابةً من الدخان المضيء منظورةٌ من الأرض
    Nehrin kenarındaydı. Open Subtitles عند حافة النهر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus