Beş sene önce, bir otobüs durağında dileniyordu, koruma altına alındı ve şimdi bir yetimhanede, son dört buçuk aydır okula geliyor. | TED | كان يشحت عند موقف الباصات خمس سنوات مضت طرد والان يعيش في ملجأ لقد بدأ بالحضور للمدرسة منذ ٤ أشهر ونصف |
Otobüs durağında yine bir fahişeye evlenme teklif etmiş. | Open Subtitles | لقد طلب الزواج من بائعة هوى أُخرى عند موقف الحافلات |
O zaman otobüs durağında beklesek daha iyi olacak. | Open Subtitles | إذاً من الأفضل أن ننتظر عند موقف العربات |
Otobüs durağında bulduğumuz çocuk buna karışmış olabilir. | Open Subtitles | ربما للشاب المقتول عند موقف الباص علاقة بالامر |
Ama kamyon durağında sana söylediğim şeyler gerçekti. | Open Subtitles | وما قلته لكِ عند موقف الحافلات كان حقيقياً |
Otobüs durağında bayılmış. | Open Subtitles | عثرنا عليه منهار عند موقف الباص بالقرب من هنا |
Otobüs durağında görmüş olabilirsin. Birinin peşinden koşmuş ama yetişememiş. | Open Subtitles | ربما رأيتها عند موقف الحافلات، هي ركضت لتلحق بحافلةٍ لكنها فاتتها |
Özür dilerim efendim, sizi buradaki taksi durağında indireceğim. | Open Subtitles | آسف يا سيدي , سأنزلك عند موقف التاكسي |
Yerli bölgesindeki otobüs durağında. | Open Subtitles | عند موقف الحافلات في منطقة الحجز |
Seni otobüs durağında öyle bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنني جعلتك تنتظر عند موقف الحافلة |
Otobüs durağında herhangi bir duygusallık yaşandı mı? | Open Subtitles | ألم تحصل مأساة ما عند موقف الحافلة؟ |
- Bir otobüs durağında onu öpüyormuşsun! | Open Subtitles | -كنتِ عند موقف الباصات تقبّلينه |
Beni otobüs durağında indirir misin lütfen. | Open Subtitles | أود منك إنزالي عند موقف الحافلات [لو سمحت] (أنا و (ستيفي |