Tamam ama bir noktada kendini buna değer düşüneceksin, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا , لكن عند نقطة ما ستشعر بالجدارة , صحيح ؟ |
Olabilir. Bunun bir önemi yok. bir noktada seçim yapman gerekiyor. | Open Subtitles | ربّما، هذا لا يهم، عند نقطة ما يجب ان تتخذ قرار |
bir noktada... bir çeşit uyuşturucu olayına girdiniz değil mi? | Open Subtitles | عند نقطة ما تورطتى فى الإدمان، أليس كذلك؟ |
İster inan, ister inanma ama beni üzüyor, çünkü bir ara bütün bunlara bir gün bakıp, gülebileceğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | نوعاَ ما يحزنني ذلك صدق أو لا لأنني اعتقدت عند نقطة ما يوماَ ما قد أنظر خلفي لكل هذا وأضحك |
Ama bir noktadan sonra, gerçeğiyle oyuncağı değiştirdi. | Open Subtitles | ولكن عند نقطة ما تحولت من الرضيع الحقيقي إلى الدُمية |
bir noktada... bir çeşit uyuşturucu olayına girdiniz değil mi? | Open Subtitles | عند نقطة ما تورطتى فى الإدمان، أليس كذلك؟ |
Demek ki bir noktada bu teknede bulunmuş. | Open Subtitles | هذا يعني لابد أنها كانت على القارب عند نقطة ما |
Günah keçiliği suçlamasındaki sorun, ...sorumlu tutmak zorunda olduğunuz insanları sadece bir noktada kabul etmez. | Open Subtitles | مشكلة إدانة كبش الفداء أنها لا تعترف عند نقطة ما أنها تأخذ الناس في الحسبان |
Bak, bir noktada, bunları arkamızda bırakmamız gerekecek. | Open Subtitles | انظر، عند نقطة ما سنضطر لرمي هذا خلف ظهورنا |
Artık bir noktada, çocuk, | Open Subtitles | لاثارة استيائكِ عند نقطة ما ، يقرر الطفل |
bir noktada sıcaklık belki yüz derece veya daha fazla olacak bütün su buharlaşacak veya kaynayıp atmosfere karışacak ve daha da sıcak olsaydı, su molekülleri uzaya kaçacak Dünya kuru ve çorak bir kayalık olacaktı. | Open Subtitles | حينها عند نقطة ما درجة الحرارة سترتفع إلى 100 درجة أو أكبر سيتبخر كل الماء أو يغلي بعيداً في الغلاف الجوي |
Evet, öyleydin, ama bu bir noktada durmak zorunda. | Open Subtitles | صحيح، كنتِ كذلك لكنْ يجب أنْ يتوقّف هذا عند نقطة ما |
Elimden geldiğince dayandım, ama bir noktada süreç için, yokluğun bilirsin işte, işi oldukça kısıtladı. | Open Subtitles | لقد أخذت هذا إلى أبعد ما أستطيع لكن عند نقطة ما فى التفكير غيابك أصبح أنت تعرف , محدود بعض الشىء |
Bunun korkunç bir şey olacağı konusunda ısrar ettik hatta bir noktada kıyamet sözcüğünü kullandım ve önerdikleri şeyin sonuçlarını iyi düşünmelerini söyledim. | Open Subtitles | لقد كررنا أن هذه ستكون واقعة مهولة و عند نقطة ما استعملت كلمة أرماجيدون - نهاية العالم |
bir noktada ağaçların arasında çınlamak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | و عند نقطة ما عليك أن تتخفي بين الأشجار |
Yani herkes bir noktada başarısız olur. | Open Subtitles | أقصد,الجميع يفشلون عند نقطة ما |
Burada zaten fazla kaldım ve bir noktada eminim Bayan LeBlanc iyi bir öğretmendi. | Open Subtitles | لم أكن هنا منذو فترة ومتأكدة أنه عند نقطة ما كانت السيدة "لوبلانك" مدرسة طيبة |
Çünkü bir ara, ki çok da uzak bir gelecek değil, kendine bir soru sorman gerekecek. | Open Subtitles | لأنه عند نقطة ما في مستقبل قريب سوف تطرح سؤالاً على نفسك |
Çünkü bir ara, ki çok da uzak bir gelecek değil, kendine bir soru sorman gerekecek. | Open Subtitles | لأنه عند نقطة ما في مستقبل قريب سوف تطرح سؤالاً على نفسك |
Sanırım bir noktadan sonra polisler gelince dışarı çıktı. | Open Subtitles | أعتقد أنها خرجت عند نقطة ما لأنه عندما ظهر رجال الشرطة |
Alice Webster'ın kimliği bir noktadan sonra açığa çıkacak, bunun olması kaçınılmaz. | Open Subtitles | هوية (أليس ويبستر) ستنكشف عند نقطة ما, هذا حتمي |