keçi sidiğini benzine dönüştürecek kadar güçlü bir grubumuz vardı. | Open Subtitles | كان عندنا فرقه قويه كفايه لان تجعل عنزه تبول على الغازولين |
Bu bir keçi değil! Bu bir keçi değil! Bu bir keçi değil! | Open Subtitles | انها ليست عنزه ، انها ليست عنزه انها ليست عنزه |
Bir kıza zorla keçi kanı içirdiklerini duymuştum hatta. | Open Subtitles | سمعت بشأن هذه الفتاه جعلوها تشرب دم عنزه |
O iyi bir keçiydi. Ona ailenin bir bireyi gibi davrandım. | Open Subtitles | انها كانت عنزه طيبه عاملتها كأحد افراد عائلتى |
Dünyanın en harika keçisi burada. | Open Subtitles | انها اروع عنزه فى العالم |
Ve o yaşlı keçi de yaşlı keçi. | Open Subtitles | وهذه العنزه العجوز هناك عنزه عجوز |
Bu sadece keçi. Bu sadece keçi. | Open Subtitles | انها مجرد عنزه ، انها مجرد عنزه |
Bu bir keçi değil! Bu bir keçi değil! | Open Subtitles | انها ليست عنزه ، انها ليست عنزه |
Cooper, benim favorim. Yarı keçi olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | إنه المفضل لدي" في الحقيقة أعتقد أن نصفه عنزه |
Kırbacının izi çıksın! keçi gibi gidiyor. | Open Subtitles | أنها تقوده كأنه عنزه |
İki adam ve yaklaşık olarak 40 tane de keçi. | Open Subtitles | رجلان تقريبا و اربعون عنزه |
Bu bir keçi, değil mi? | Open Subtitles | إنها عنزه , أليس كذلك ؟ |
Ben keçi değilim! Ben bir Lama'yım. | Open Subtitles | -أنا لست عنزه أنا لاما |
Bu bir keçi değil! | Open Subtitles | انها ليست عنزه |
Bu bir keçi değil! | Open Subtitles | انها ليست عنزه |
O iyi bir keçiydi. Ona ailenin bir bireyi gibi davrandım. | Open Subtitles | انها كانت عنزه طيبه عاملتها كأحد افراد عائلتى |
Dünyanın en harika keçisi burada. | Open Subtitles | انها اروع عنزه فى العالم |