Ben o kullanıyordu sanırım tek elle , diğer boynunu sıkıştırarak . | Open Subtitles | أظن أنه كان يقود السيارة بيدٍ واحدة و يضغط على عنقها بالأخرى |
Ona çıplak ellerimle boynunu kırabilecek kadar yaklaştıktan sonra sihre ihtiyacım olmayacak. | Open Subtitles | لن أحتاج للسحر طالما أستطيع الاقتراب منها كفايةً لأدقّ عنقها بيديّ المجرّدتَين |
Parmaklarını ve boğazını kesen ya da göğsüne bunu kazıyan timsahlar değildi. | Open Subtitles | التماسيح لم تقطع أصابعها و تشق عنقها او تحفر هذا في صدرها |
Boynu kırılmadan dakikalar önce onunla seks yapmadığı yalanını söyledi. | Open Subtitles | كذب بخصوص ممارسة الجنس معها قبل دقيقة من كسر عنقها |
Görünüşe göre göğsünde ve boynunda birden fazla kesik yarası var. | Open Subtitles | تبين أن هناك عدة جروح اخترقت جسدها على عنقها و صدرها |
Kırık bir cam parçası boynuna girdi. Camı çıkardı, onu durduramadım. | Open Subtitles | قطعة زجاج في عنقها ، لقد أخرجتها قبل أن يُمكنني وقفها |
Kanında yüksek oranda alkol vardı ve boynunun kenarına mızrak işareti kazınmıştı. | Open Subtitles | كان بدمها نسبه عاليه من الكحول و رمح ثلاثي محفور على جانب عنقها |
Eğer kendi kızım boğazına bir makas saplasaydı hayatım cehenneme dönerdi. | Open Subtitles | لو أن ابنتي غمدت مقصاً في عنقها كانت ستصير حياتي جحيماً إلى الأبد |
Otobüsün ona çarptığını ve boynunu kırdığını gördüm ama hâlâ yaşıyor. | Open Subtitles | لقد رايتها تصطدم بحافلة و كسرت عنقها و لا تزال تسير |
Çirkin, işe yaramaz boynunu kırmak istiyorum, dedim. | Open Subtitles | قلت أنني أريد أن أكسر عنقها القذر الضئيل |
Ama fazla takmıyor, çünkü boynunu yeşile boyuyormuş. | Open Subtitles | إنها لا ترتديها كثيرا فهي تصبغ عنقها باللون الأخضر |
Onu savunmasız bir anda yakalayıp onun kötülük dolu boğazını kesecek ve Cyclops'u kör eden o ellerini doğrayacağım. | Open Subtitles | بريئه المظهر وطيبه مثلى سوف استطيع بلا شك امساكها واقطع عنقها الشرير, واقطع يديها العملاقتين الشريرتين |
Bu evde bir polis görecek olursam kızın boğazını keserim! | Open Subtitles | إن رأيت شخصا يرتدي زيا داخل المنزل سأقطع عنقها |
Ayrıca, darbenin etkisiyle Boynu kırıImış omuriliği ve şah damarı hasar görmüş. | Open Subtitles | مع أن عنقها كان مكسوراً من الصدام مسبباً الضرر لحبلها الشوكي وشريانها السباتي |
Sirkten vaz geçemezsin, çünkü... bazen bir kız ipten düşer Boynu kırılır. | Open Subtitles | وانت لن تتخلى عن السيرك فقط لأن في بعض الأحيان فتاة سقطت وكسرت عنقها |
Onu almaya gittim kapıyı açtı boynunda kocaman bir guatr vardı. | Open Subtitles | أذهب لكي أقلّها فتفتح الباب... وإذا بغدة درقية ضخمة... بجانب عنقها |
Çünkü ben herkese söz yüzüğünü boynunda taşıdığını hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | لانني يجب أن أوضّح للجميع أنها كانت ترتدي خاتم الخطوبة حول عنقها |
Kimse boynuna dokunmamış. Ayrıca eğer dokunsalardı, şimdiye çoktan düzelmiş olurdu. | Open Subtitles | لم يلمس أحد عنقها و إن كان حدث كان لينتهي الأمر |
...yakaladığı tek şans boynuna aldığı kurşunun tamamıyla parçalamaması. | Open Subtitles | وإن كانت محظوظة، فإنّ الرصاصة التي تلقّتها في عنقها لم تصب العمود الفقري |
boynunun tam yanında bir lekesi vardı tam... şurada. | Open Subtitles | كانت لديها تلك البقعة على جانب عنقها هنا |
Onu yukarı kattaki yatak odasında uzun bir ipi boğazına dolanmış halde buldular. | Open Subtitles | و هكذا حينما وجدوها في غرفتها كانت معلّقة من عنقها بواسطة حبل |
Büyükannemin boynundaki şeyin adı. | Open Subtitles | صحيح , إنه هذا الشيء الذي كانت تضعه جدتي حول عنقها |
Onu bulursam, Onu kendi zinciriyle boynundan asıp kafasını kopartacağım. | Open Subtitles | ان وجدتها سوف اربط عنقها حول رقبتها اللعينة وسوف اقطع رأسها الشيطانية |
Boğazında bulduğumuz hapı siz geliştirmişsiniz. | Open Subtitles | لقد صنعت القرص الذي وجدناه محشوراً في عنقها |
boğazındaki şu lekeler ... Hastalık yok, toz yok. | Open Subtitles | هناك علامات على عنقها لا مرض، لا سحق أنا متأكد أن فقدان الدم حدث عن طريق هذا |
Evet, aslında, uh, kadının boğazı kesilmiş ve odanın her yerinde kan var. | Open Subtitles | أجل في الحقيقة قطع عنقها ونزفت حول الغرفة |
Orada o insanlarla durup onun boğazının kesilmesini izledin. | Open Subtitles | لقد وقفتِ هناك مع البقية وشاهدتيهم يشقون عنقها |
Onu öldürdüler. gırtlağını baştan başa kestiler. | Open Subtitles | ... لذا قتلوها قطعو لها عنقها من الأذن إلى الأذن |
Onların serçe sanırdım fakat babam onların ispinoz olduğunu ve boyunlarının altında da küçük çanlar olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ظننت أنها عصافير الدّوريّ ...إلى أن أخبرني أبي أنها عصافير الخضيري وأن لديها أجراسا صغيرة حول عنقها |