Senden ve babandan uzak olduğum için her zaman vicdan azabı çektim. | Open Subtitles | كان لدي شعور بالذنب حول أني بعيدة عنكِ وعن أبيكِ |
Burada Senden ve Jessica'dan sorumlu olarak bulunuyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أنا هنـا مسئول عنكِ وعن جيسيكا |
Senden ve bebeğimden vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أستسلم عنكِ وعن إبننا |
Senle ve senin arkadaşlarınla ilgili yazdığı korkunç yazıların hepsini okudum. | Open Subtitles | انا اعني، لقد كتب كل هذه المقالات المروعة عنكِ وعن اصدقائك |
Senle Kitty'yi. Sizi bu sabah Nordstrom'da görmüş. | Open Subtitles | عنكِ وعن (كاتي) لقد شاهدتك في (نورستورم) اليوم |
Leoben'ın Senle ve olağandışı kaderinle ilgili söylediği şeylerin gerçeklik payı varsa? | Open Subtitles | ماذا إذا كان شيئاً ما عما قاله (ليبون) عنكِ وعن قدرك المُميز ؟ ! |
Senden ve Robin'den olabildiğince uzaklaşacağım. | Open Subtitles | أو يقلبه ضدّي لذا سأبتعد قدر الإمكان عنكِ وعن (روبن) |
Bu yakın aile dostu... Senden ve Hank'ten bir sır gizliyormuş... ve bir şekilde bu kişinin sırrı açığa çıktı... bu yüzden üzgün, kırgın ve öfkelisin. | Open Subtitles | عضو العائلة القريب الذي كان يحتفظ بأسرار عنكِ وعن (هانك) وبطريقة ما سر هذا الشخص أصبح معروفاً، والآن أنتِ حزينة ومجروحة وغاضبة |
Hey. Senle Noel'i duydum. | Open Subtitles | (مرحباً ، سمعت عنكِ وعن (نول |