Buraya gelseler bile onları tanıyamazsın. | Open Subtitles | فمن تتحدث عنهما ربما يكونا خارج هذا الباب ستعرفهم ، أليس كذلك؟ |
- Hayatım sürekli tehlikedeydi, fakat onları bulmana kadar aradım | Open Subtitles | وسط المعركه حياتى كانت فى خطر دائم ولكنى بحثت عنهما حتى وجدتهما |
Biz çıkıp buluruz onları. Ama önce konuşalım. | Open Subtitles | سنذهب للبحث عنهما فيما بعد ولكن عليناً أولا أن نتكلم |
Çünkü başıma açtıkları sorunlara rağmen, bütün hayatımı akciğerlerimi eğitmeye adamıştım ve onlardan vaz geçme konusunda da çok istekli değildim. | TED | لانه وبالرغم من مشاكل رئتي فقد قضيت معظم حياتي ادربهما ولم اكن متحمسة جداً .. للتخلي عنهما |
onları umursamayan biri için onlardan fazlaca bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تتحدثين عنهما كثيراً بالنسبة لشخص لا يهتم بهما |
Galanın, film için değil, onlar için olduğunu hissettirmeliyiz. | Open Subtitles | سيكون أفضل مؤتمر صحفي عندما تعتقد الصحافة انه ليس عن الفيلم, بل عنهما |
Onlara gözüm gibi bakacağım yarbayım. Söz veriyorum. - Seni seviyorum. | Open Subtitles | لن أغفل عنهما أيها المقدم أنا عند كلمتي كوني حذرة أنت أيضا |
onları gazetelerde okudunuz, ve şimdi buradalar. | Open Subtitles | لقد قرأتم عنهما في الجرائد والآن ها هما هنا |
Saldırıdan sağ kurtuldular fakat bu ofisten birilerinin onları ispiyonladığı ortada. | Open Subtitles | لقد نجيا من الهجوم ولكن من الواضح أن شخصاً هنا قد أبلغ عنهما |
İşten atmak istemiyorum seni git bul onları ve dışarı at. | Open Subtitles | إن أردت الاحتفاظ بعملك ابحث عنهما و أخرجهما من هنا |
İşten atmak istemiyorum seni git bul onları ve dışarı at. | Open Subtitles | إن أردت الاحتفاظ بعملك ابحث عنهما و أخرجهما من هنا |
Ve orada, terk edilmiş bir çocuk ve annesi ile, onları terk eden adamla ilgili olarak son derece duygu yüklü bir kadınla karşılaştım. | Open Subtitles | وو جدت هناك إمرأة جياشة بالعواطف تجاه الطفلة التي تم التخلي عنها ورجلاٌ تخلا عنهما |
onlardan sakladığım yok. | Open Subtitles | زوج جديد من الملابس الداخلية هو ليس كأنني أَخفيه عنهما |
Babam bende asla vazgeçmedi, bende onlardan asla vazgeçmeyeceğim! | Open Subtitles | لكنّ أبي لم يتخلّ عنّي قطّ وكذلك أنا لن أتخلّ عنهما |
Şirin Baba benden hiç vazgeçmedi, ben de onlardan vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | وكذلك كُنت أنا أيضاً لكنّ أبي لم يتخلّ عنّي قطّ وكذلك أنا لن أتخلّ عنهما |
- onlar hakkında hiç susmuyorsun. - İyi bir evlilikleri var. | Open Subtitles | أنتَ لم تصمت عن الحديث عنهما لديهم زواجاً عظيماً |
Merak ediyordum da onlar hakkında bir hikayeni paylaşmak ister misin? | Open Subtitles | وكنت أتسآل إن كان لديك قصص عنهما تود أن تحكيها؟ |
Ama arkadaşlığımız yüzünden onlar hakkında çok fazla iğrenç şey öğrendim. | Open Subtitles | لكن بسببها انا اعرف اشياء كثيره مقرفه عنهما |
Onlara dair kafandaki resim paramparça oldu. | Open Subtitles | الصورة التي كوّنتِها عنهما قُطّعتْ ورُميتْ بعيداً |
Ne kahraman ne de kadın kahraman, konuşuyor. Ben, onların her ikisi için konuşacağım. | Open Subtitles | البطل و البطلة، لا يتكلمون حسنا، دعينى أنا سأنطق نيابة عنهما |
Bu Haklarında konuştuğum iki elektronik etikette pahalı etiketler. | TED | كلا البطاقتين الاليكترونيتين اللتين أتحدث عنهما سعرهما عال |
Biri onlarla konuşsa iyi olur. Arama duyurusu çıkarın, bakalım ne olacak. | Open Subtitles | علينا أن نتكلم معهما ونبلّغ عنهما جميع الوحدات ونرى النتيجة. |
Sonra ikisini de soyup çıplak ve uygunsuz fotograflarını çekeceğiz. | Open Subtitles | ثم ننزع عنهما ملابسهما ونأخذ لهم صورة وهم في وضعية بشعة |