Çok iyi biliyorsun adresimi Ama bir tek mektup yollamamışsın bana | Open Subtitles | أنت تعرف عنواني جيدا لكنني لم أر أي رسالة |
Kanada'ya vardığımda sana bir kart atarım... üstüne de adresimi yazarım. | Open Subtitles | عندما أصل الي كندا سوف أكتب لك خطابا من هناك و سوف أضع عنواني عليه |
Kanada'ya vardığımda sana bir kart atarım... üstüne de adresimi yazarım. | Open Subtitles | عندما أصل الي كندا سوف أكتب لك خطابا من هناك و سوف أضع عنواني عليه |
Bizim evde buluşup inşaat alanına birlikte gidiyoruz. adresim ilanın hemen sağında. | Open Subtitles | نلتقي في منزلي، ثمّ نتّجه إلى الموقع معاً، عنواني مذكور في النشرة |
adresim her altı ayda bir değişiyordu, ve en iyi arkadaşımda. | Open Subtitles | كان عنواني يتغير كل ستة أشهر و كذلك أصدقائي الأعزاء |
Bundan sonra, aşağıdaki adresime yazarsınız... | Open Subtitles | من الآن فصاعداً ستكتبان عنواني كالتالي: |
Hayır, adresimi almadılar. Ehliyeti yenilerken sahte adres vermiştim. | Open Subtitles | لا ، لم يحصلوا على عنواني لقد غيرته عندما جددت الرخصه |
Size adresimi vereyim. Sonra gelebilirsiniz, bu konu hakkında daha fazla konuşuruz. | Open Subtitles | سوف أعطيك عنواني, وبإمكانك أن تأتي لاحقاً لنتحدث عن الموضوع أكثر |
- New York'tan. adresimi yazdım çünkü telefon numarasından emin değilim. | Open Subtitles | سأدون عنواني لأني لاأستطيع تذكر رقم الهاتف |
Bana çok nazik davrandın. Sana yeni adresimi vermek istiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت لطيفا معي جدا لذا سأعطيك عنواني الجديد |
Önümüzdeki sene için yeni adresimi vermek isteyince "Gerek yok. Nasılsa görüşeceğiz." dediler. | Open Subtitles | و عندما عرضت إعطائه عنواني الجديد من أجل حفلات العام القادم ,قالوا لا حاجة .. |
Doğru. Şirketimi ara, onlara adresimi sor, onlar da sana versin? | Open Subtitles | حسنا , اتصل بشركتي وسألتهم عن عنواني هل اعطوك اياه؟ |
adresimi vermiyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه كان بإمكانك أن لا تُعطي عنواني لأحد ؟ |
adresimi vermiyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه كان بإمكانك أن لا تُعطي عنواني لأحد ؟ |
Evet? E-posta adresimi alabilirsiniz. | Open Subtitles | البريد الالكتروني أجل يمكنك أن تأخذ عنواني الألكتروني |
Eğer daha fazla konuşmak istersen, ...telefonum ve adresim içinde yazılı. | Open Subtitles | إذاأردتالتحدثأكثر, كتبت عنواني و رقم هاتفي بالداخل |
O benim adresim. Bana tabii ki kendi adresimi verebilirsiniz? | Open Subtitles | إنه عنواني بالتأكيد يمكنك اعطائي عنواني؟ |
Ayıyla çok ilgileniyoruz. Anlaşma yapmak istersen adresim ve numaram burada var. | Open Subtitles | اسمع، نحن مهتمان بالدبدبوب إذا أردت ان نقوم باتفاق هذا عنواني و هاتفي |
adresim arkasında. Dokuz gibi bekliyorum? | Open Subtitles | عنواني مكتوب على الجهة الخلفية سأتوقع قدومك عند الساعة التاسعة ؟ |
Yanımda yol param ve onun harika elyazısıyla yazılmış ev adresim var. | Open Subtitles | لدي مال للتوصيل وورقة عليها عنواني مكتوبة بخط يده الأنيقة. |
Çok naziksiniz, Mösyö Trumper. Hesabı adresime gönderirsiniz. | Open Subtitles | من لطفك سيد "ترامبر"، هلاّ أرسلت الحساب إلى عنواني من فضلك |
Postaneye adres değişikliğini bildirdim, ama ne olur ne olmaz diye babamın adresi de bu. | Open Subtitles | ,لقد وضعت عنواني الآخر عند مكتب البريد لكن خذ هذا عنوان أبي فقط للتحيز |
adres ve numaram öyle sık değişti ki, cevabın elime geçmezdi. | Open Subtitles | غيرت عنواني ورقم تليفونى لذا فى أغلب الأحيان، أنت لم يكن لديك طريق لإجابتي |
Evlilik konuşunu açtığımda, nerede oturduğumu bile unutuyorlar! | Open Subtitles | إذاذكرتأمرالزواج... ينسون حتى عنواني |