en iyi şarkı ödülü, sonra bir şarkı, sonra sıra sende. | Open Subtitles | أعلن الآن عن أفضل صوت ثم ستغني أغنية أخرى ثم أنت. |
İmkan verilirse, en iyi yemeği bulmak için... ülkeler arasında bile gezinirler. | Open Subtitles | اذا منحوا الفرصة، فأنهم سوف يتنقلون بين البلدان بحثًا عن أفضل طعام. |
Fakat ülkenin en iyi yeteneklerini aramak için nereye gideceğini bilmiyordu. Sonra buna mecbur olmadığı ortaya çıktı. | TED | ولكن لم يكن لديه المال الكافي للذهاب لجميع أنحاء البلاد للبحث عن أفضل موهبة، ولكن اتضح أنه لم يكن عليه فعل ذلك. |
en iyi tıbbi bakım konusunda hastanın algısı ve bizim kendi algımız arasında ciddi bir fark vardır. | TED | هناك انفصال حقيقي بين تصور المريض وتصورنا كأطباء عن أفضل رعاية طبية. |
Hatta, manşetleri araştırıp bulabileceğim en iyi gazete manşetini aradım. | TED | في الحقيقة قد جبت العناوين الرئيسية باحثاً عن أفضل عنوان رئيسي أستطيع ايجاده. |
İşte bu Adam’ın söylediği gibi bu onun parçasını oluşturma şekli , sonra biz de parçasını en iyi şekilde sergilemesinin yolunu bulduk. | TED | هذه هي الطريقة التي نقوم فيها بعمل المقطوعة وآدم يقول نحن نبحث بعد ذلك عن أفضل طريقة ليقوم بعزف مقطوعته |
Ve bu insanları en iyi makaleleri bulmak için gerçekten motive ediyor. | TED | و هذا قد دفع الناس إلى البحث عن أفضل القصص |
Peki, en iyi hafif suç tutuklamanı anlatır mısın? | Open Subtitles | حسناً,قد تخبرينا ربما عن أفضل اعتقال قمتي بة بسبب جنحة |
Bana baskı altında ezilmeyecek en iyi adamı bul. | Open Subtitles | ابحث عن أفضل رجلِ متوفرِ الذي لن ينهار تحت الضغط. |
Size yarışmanın en iyi iki takımı sunmaktan onur duyuyorum: Wellington Akademisi ve Madison Akademisi. | Open Subtitles | أيها الطلاب ، يسرني أن أعلن عن أفضل فرقتين التي ستتنافس على المركز الأول والثاني في مسابقة الاستعراض بالأسلحة |
Papa, Roma'daki kilisenin tavanını resimleyebilecek en iyi sanatçıyı arıyordu. | Open Subtitles | لأن البابا كان يبحث عن أفضل رجل ممكن أن يجده لرسم السقف لكنيسته في روما |
Peki hayatının en iyi seksi nasıldı evlat? | Open Subtitles | ماذا عن أفضل من يمارس الجنس مع مدى الحياة الخاصة بك |
Mürettebatımın paraşütle atlamasını sağlar en iyi askeri hedefi bulur ve uçağımla tam ortasına dalardım. | Open Subtitles | وأبحث عن أفضل هدف عسكري وأتوجه بطائرتي اليه وأصتدم به ليموت أكبر عدد ممكن من الاعداء |
Arabasını park etmek için en iyi yerin neresi olduğunu soruyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتسائل عن أفضل مكان ليركن سيارته |
Böylece en iyi çorbaları yapmayı araştırır ve kolayca acı yapma reçetesine sahip olabilirsin. | Open Subtitles | ولذا بَحثتُ عن أفضل شوربةِ وصنعت وصفة تَجْعلُ المرارةَ قابلة للفصلَ بسهولة |
Bu işlemler bitince göğüslerimi kesmesi için en iyi kişiyi bulacaksın. | Open Subtitles | و عندما ينتهي هذا ستبحثين عن أفضل شخص ليستأصل أثدائي |
Her neyse... Çevreyi gözetliyordum, içeri girip bir çift öldürmek için en iyi yolu arıyordum. | Open Subtitles | كنت أستطلع المكان بحثا عن أفضل وسيلة لقتل اثنين منهم. |
Manchester'ın en iyi gözcüsü arkanda. | Open Subtitles | كنت قد حصلت على أبحث عن أفضل مانشستر بعد. |
Bunu bana bana dört ayrı dilde anlatmaları için mi dünyanın en iyi doktorlarını bulup getirdim? | Open Subtitles | , بحثنا عن أفضل أطباء في العالم لكي يخبروننا أنهم لا يعرفون السبب بأربع لغات مختلفة |
en iyi yapılmış planlar için ne derler bilirsin. | Open Subtitles | تعلمين ما يقولون عن أفضل مخططات المعاشرة |