O aptalların hepsi o hastada kendileri hakkında bir şeyler gördü. | Open Subtitles | كل من هؤلاء الحمقى كوّنوا آراء عن أنفسهم بسبب بائع الخنازير |
Biz aslında insanları kendileri hakkında iyi hissetmelerini sağlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول في الواقع لجعل الناس يشعرون بالرضا عن أنفسهم. |
Onlara kendilerini ifade etme özgürlüğü tanımazsak, yardım etmiş olmayız. | Open Subtitles | أننا لن نساعدهم إن حرمناهم من الحرية والتعبير عن أنفسهم |
Bu konuşmalarımın her birinde onlardan kendilerinden bahsetmelerini istiyorum. | TED | الآن، في كل مكالمة أتلقاها، دائما ما أطلب من المتصلين أن يحدثوني عن أنفسهم |
Eğer komutan adamlarının kendilerine olan inançları ile hareket etseydi, | Open Subtitles | لو اتخذ القائد القرارات بناء عما يعتقد الآخرون عن أنفسهم |
Hayvanların haklarını önemsememiz kalbimizin ne kadar güzel olduğu anlamına geliyor. Kendileri için konuşamayan birini önemsiyoruz. | TED | إن حقيقة أننا نهتم بحقوق الحيوانات تعكس مدى الخير داخلنا، إننا نهتم بمَن لا يستطيعون الحديث عن أنفسهم. |
Ama çoğu zaman, Nainsanlar kendilerini daha az kaynak ile savunmak zorunda kalıyor. | Open Subtitles | ولكن في أكثر الأوقات يتم ترك الغير بشريون ليدافعوا عن أنفسهم بموارد قليلة |
Avlarını yakalamak ve kendilerini savunmak için olağanüstü yöntemleri vardır. | Open Subtitles | لقد غيّروا بشكل رائع طرق إصطياد فرائسهم وكذلك دفاعهم عن أنفسهم |
kendileriyle ilgili bir nebze de olsa bilgi sızması grubun işine geliyor. | Open Subtitles | حسنا، من أجل مصلحة المجموعة أن يكون أن يتم الإفصاح عن قليلا من المعلومات عن أنفسهم. |
Erkekler kendileri hakkında, başkaları hakkında söylediklerinden daha çok yalan söylüyorlar. | TED | كما أن الرجال يكذبون عن أنفسهم أكثر بثمانية مرات عما يفعلون للأشخاص الآخرين. |
Zeki insanlar, çok yazma eğiliminde -- kendileri hakkında 3000, 4000, 5000 kelime, yazdıklarının hepsi çok ilginç olabilir. | TED | الأشخاص الأذكياء يكبون الكثير 3000، 4000 و 5000 كلمة عن أنفسهم. والتي قد تكون كلها مثيرة للاهتمام. |
İnsanları korkutan... derinden derine, kendileri hakkında bildikleridir. | Open Subtitles | ما يعرفه الناس عن أنفسهم بداخلهم هو الذى يجعلهم خائفين |
İnsanların kendileri hakkında gerçeği söylemelerini bekleriz, Bayan Haymes. | Open Subtitles | نحن نتوقع من الناس بأن يخبرونا بالحقيقة عن أنفسهم |
Sanırım kendilerini ifade etme yöntemleri biraz farklı. | Open Subtitles | أظن فقط أنهم لديهم طريقة غريبة للتعبير عن أنفسهم. |
İnsanlar şöyle ya da böyle kendilerini ifade etmelidirler. | Open Subtitles | نعم، ينبغي على الناس التعبير عن أنفسهم بطريقة أو أخرى |
Herkesi, kendilerinden daha iyi tanır. | Open Subtitles | يعرف عن الجميع أكثر مما يعرفون عن أنفسهم |
Kendilerini senin kadar yukarıda görenler kendilerinden bahsetmeye bayılırlar. | Open Subtitles | معظم الناس الذين يمجدون أنفسهم مثلك يحبون التحدث عن أنفسهم |
Parayı kendilerine harcamak yerine başkası için verdiğimizde, bunu tekrar tekrar görüyoruz. | TED | عندما نعطي الناس المال لينفقوه على أناس آخرين عوضًا عن أنفسهم |
Kuzey Koreliler şu anda Kendileri için konuşamıyor. | TED | والمواطنون الكوريون الآن ليس بوسعهم الحديث عن أنفسهم. |
kendilerini daha iyi ve daha güçlü hissetseler. | TED | إذا شعروا برضى أكثر عن أنفسهم وأكثر قوة؟ |