Sizinle burada yazanlar hakkında konuşabilirim, ama bunun dışında hiçbir şey hakkında konuşamam. | Open Subtitles | يمكنني أن أحدثك عن ما هو موجود هنا ولكنني لاأستطيع أن أحدثك عن أي شيء آخر |
Bak halime, hiçbir şey için bu kadar çaresiz kalmadım. | Open Subtitles | نظرة، أنت تعلم أني لم يتم يائسة عن أي شيء. |
Ancak çok fazla rüya gördüm başka bir şey hakkında yazmak artık imkânsız. | Open Subtitles | لكني حلمت كثيرًا البارحة. والآن من المستحبل أن أكتب عن أي شيء آخر. |
Neden bir şeyler aradığını bile bilmiyorum, harika bir hayatın var... | Open Subtitles | أنا لا أعرف لمَ تبحث عن أي شيء لديك حياة مثالية.. |
Herhangi bir şey hakkında konuşmak istersen, tamamen gizli kalır. | Open Subtitles | أذا أردت محادثتي عن أي شيء سيتم هذا بشكل سري |
Annemi, ona evden taşındığımı hatırlatacak her şeyden uzak tutmak zorundaydım. | Open Subtitles | علي إبقاء أمي بعيدة عن أي شيء يذكرها أنني سأرحل بعيدًا |
Temel dayanağı o kadar gerçek dışıdır ki, deneye katılanlar bunu ciddiye almaz. Dolayısıyla Hiçbir şeyi açığa çıkarmadığını savunurlar. | TED | إنهم يزعمون أنه لا يكشف عن أي شيء لأن افتراضاته غير واقعية للغاية ولذلك لا يعير انتباههم. |
# Bir şey iste benden. # | Open Subtitles | "تسألني عن أي شيء." |
Her şeyi sorgulayabilirsin, hiçbir şeyden emin olamazsın. | Open Subtitles | يمكنك التساؤل عن أي شيء لا يمكنك التيقن من أي شيء |
O yüzden dürüst olmak gerekirse hiçbir şey hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | لذلك ، لا ، لا أريد حقا أن نتحدث عن أي شيء حتى أكون صادقاً تماماً |
hiçbir şey hakkında konuşmak istersen devam et, dinliyorum. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن تتحدث عن أي شيء تريده هيا ، فأنا أستمع إليك |
Eğer bunun hakkında konuşamazsak, hiçbir şey hakkında konuşamayız. | Open Subtitles | إن كنّا غير قادرتين على التحدّث عن ذلك، فهذا يعني أننا غير قادرتين على التحدّث عن أي شيء. |
Hiç kimse hiçbir şey için seni suçlamıyor ne Gary ne de ben. | Open Subtitles | لا أحد يلومك عن أي شيء ، لا غاري وبالتأكيد لست أنا. |
Hayatında başına gelen hiçbir şey için sorumlu değilmişsin gibi davranma. | Open Subtitles | و كأنك غير مسؤولة عن أي شيء . قد حدث في حياتك في أي وقت مضى |
Kalpten geldiği sürece, her şey veya herhangi bir şey hakkında yazabiliriz. | TED | طالما كانت قلوبنا هي مصادرنا, بإمكاننا أن نكتب عن أي شيء وكل شيء. |
CR: Daha önce hiç Google'a gelip size bir şeyler sordular mı? | TED | ش.ر: لم يعودوا إليكم قط ليسألوا عن أي شيء. |
Sen bana herhangi bir şey konusunda ders verecek son kişisin. | Open Subtitles | أنتِ آخر شخص يُمكنه أنْ يُلقي عليّ محاضرة عن أي شيء. |
Tanrı bilgisi aklına gelen her şeyden daha ötedeydi. | TED | لقد كانت معرفة الله أبعد عن أي شيء خطر على ذهنه |
Hiçbirşey konuşamazsınız. görselleştiremeyeceğiniz Hiçbir şeyi konuşamazsınız. | TED | لم يكن من المفترض الحديث عن أي شيء لا يمكنك شرحه. |
# Bir şey iste benden. # | Open Subtitles | "تسألني عن أي شيء." |
Bildiğim tek şey hiçbir şeyden emin değilim. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعرفه أنني لست متأكداً عن أي شيء |
Her zaman her şeyde haklı değilsin ve bu kız konusunda da haklı değilsin. | Open Subtitles | لست دائماً محقاً عن أي شيء وأنت مخطئ عن هؤلاء البنات |
Annem muhtemelen böyle şeyler hakkında asla konuşamazdı. | Open Subtitles | مامـا .. لا يمكنها التحدث بأية حال عن أي شيء من هذا النوع. |
İkimiz, Her şey hakkında konuşabiliriz. Bu arkadaşlıktan öte. | Open Subtitles | يمكننا التحدث عن أي شيء هذا أكثر من صداقة |
Dinle, birisiyle konuşmak istersen, yani Herhangi bir konuda ben buradayım. | Open Subtitles | إذن، إن أردتني أن تتحدثين مع أي شخص عن أي شيء فأنا هنا |
Daha önce bildiğimiz herhangi bir şeyden, bizim çam ağacından farklı olduğumuz kadar birbirlerinden farklılar. | TED | إنها مختلفة عن بعضها البعض كما هي مختلفة عن أي شيء عرفناه من قبل كما نحن مختلفون عن أشجار الصنوبر. |