Gözlemeler bir yana, buraya gerçekten Oğlum hakkında konuşmaya gelmiştim. | Open Subtitles | بغض النظر عن الفطائر جئت هنا حقاً للتحدث عن ابني |
Mabel söylemedi mi? Oğlum hakkında yanlış alarm aldım. | Open Subtitles | ألم تخبرك مابيل أتاني إنذار خاطئ عن ابني |
Ben iyileştirici çığlığımı atmadan önce biraz Oğlum hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن أقوم بصرخة الشفاء الخاصة بي أود الحديث قليلاً عن ابني |
Gelirsem Oğlumla ilgili gerçeği anlatacaktınız. | Open Subtitles | وقد قلت أنني لو فعلت ذلك ستذكر لي الحقيقة عن ابني |
Oğlumdan ayrı kalmaktan daha kötüsü olmaz. | Open Subtitles | أي شيء سيكون أفضل من الانفصال عن ابني |
Oğlum hakkında konuşmak yerine, bugün tüm çocuklarımız hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | بدلا من ان اتكلم عن ابني اليوم اريد ان اتحدث عن ابنائنا جميعا |
Oğlum hakkında bana soru sormanı, espri yapmanı. | Open Subtitles | والتصرف وكأنه يُمكنك سؤالي عن ابني وإلقاء النكات |
O sürenin büyük kısmını Oğlum hakkında konuşarak geçirdiğimi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | وتقولين انني قضيت معظم الوقت اتحدث عن ابني |
- Oğlum hakkında konuşup durma! - O, senin oğlundu! | Open Subtitles | لا تتحدث عن ابني الداعر لقد كان ابنك |
Oğlum hakkında kötü konuşma, Lucie, Iütfen. | Open Subtitles | لا تتكلمي عن ابني بالسوء من فضلك لوسي |
Ara. Tüm bu konuşma Oğlum hakkında. | Open Subtitles | أجر الاتصال هذا الخطاب كله عن ابني |
Oğlum hakkında tek kelime daha etme. | Open Subtitles | لا تقل أي كلمة لعينة أخرى عن ابني |
Oğlum hakkında bildiğim çok az şey var | Open Subtitles | هناك القليل جدًا الذي أعرفه عن ابني |
Aman Tanrım, Oğlum hakkında bir şey bilmiyorum.. | Open Subtitles | يا إلهي! لا أعرف شيئاً عن ابني! |
Bay Gold, Oğlum hakkında bilmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | سيد ـ (جولد) ـ .. هناك شيء واحد يجب أن تعرفه عن ابني |
Ben sadece Oğlum hakkında bir şeyler konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكلمك فقط عن ابني |
Oğlum hakkında bir daha konuşursan. | Open Subtitles | تحدث عن ابني مرة اخرى |
Bak, Oğlumla ilgili bir şey daha soracağım. | Open Subtitles | أريد أن أسألك سؤالاً آخر عن ابني |
Şimdiye kadar Oğlumla ilgili ağzından çıkan her şey yalandı. | Open Subtitles | كل كلمة لفظتها عن ابني كانت خاطئة |
Oğlumdan ayrı kalmayı bile göze aldım. | Open Subtitles | أنا تخليت عن ابني كي أكون هنا |
Hayır, sadece oğluma bakıyorum. Yemin ederim, narkotik polisi değilim. | Open Subtitles | لا, أنا أبحث عن ابني أقسم أنني لست شرطية |
İşte bu yüzden senden sürekli olarak oğlumdan uzak durmanı istiyorum. | Open Subtitles | تعلم، أنّه لهذا السبب أطلب منك باستمرار البقاء بعيداً عن ابني |