Birlikte birkaç kez yattığımız ve beni aramayı bıraktığın için mi? | Open Subtitles | لماذا؟ بسبب العلاقة التي كانت بيننا ثم توقفت عن الاتصال بي؟ |
Seni aramayı bıraktım, çünkü kariyerinde yükselebilmek için beni kullanıyor olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد نوقفت عن الاتصال بكِ لأني أدركت أنك تستغلينني من أجل مستقبلك المهني |
Parasını karşılayabileceğin bir parti planlamak istiyorsan internet sitesi yapabilen o havalı yerleri aramayı kesip yerel reklam panolarına odaklanmalısın. | Open Subtitles | اسمع، اذا اردت ان تخطط لحفل بتكلفتك، يجب ان تتوقف عن الاتصال بتلك المحلات الفاخرة التي تستطيع تحمل تكلفة موقع، |
Kimseyi arayamazsın, bir daha Arama demek için bile arayamazsın. | Open Subtitles | عدا والديكِ وموظفيّ لا يمكن أن تردي على هاتفكِ. ولا حتى لكي تأمري المتصل أن يكف عن الاتصال |
Özel numaradan aramaya artık bir son vermen gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين, ينبغي عليكي التوقف عن الاتصال من رقم محظور |
Geç saatte aradığım için özür dilerim, ama bu gece bir tutuklama emri çıkarmanızı umuyorum. | Open Subtitles | أعتذر عن الاتصال في وقت متأخر، لكن كنت أتمنى أن تستطيع منحي مذكرة اعتقال الليلة |
Yaklaşık bir yıl kadar önce aramayı bıraktı. | Open Subtitles | لقد توقفتْ عن الاتصال منذ ما يزيد عن سنة |
- Sana telefonu açmamanı söyledim. O zaman beni aramayı kes. | Open Subtitles | لقد اخبرتك الا تجيبي الهاتف اذن توقف عن الاتصال |
O zaman beni aramayı kes. | Open Subtitles | لقد اخبرتك الا تجيبي الهاتف اذن توقف عن الاتصال |
Sana burayı aramayı bırakmanı söylemiştim. Hayır, uygun değil. | Open Subtitles | قلت لك توقفي عن الاتصال لهنا لا , انها ليست موجودة |
Siparişi neyse iptal et ve burayı aramayı kes. | Open Subtitles | أيا ما كان الأمر، قم بإلغائه وكف عن الاتصال هنا |
Erkek arkadaşına söyle, burayı aramayı kessin. | Open Subtitles | أخبري صديقك الحميم بأن يكف عن الاتصال هنا. |
- aramayı kestin. - Aramak istemediğimden değil. | Open Subtitles | لقد توقفت عن الاتصال بي هذا ليس بسبب أنني لا أريدك |
Yazmayı, aramayı kesmelisin. | Open Subtitles | عليكَ التوقُف عن الكِتابةِ لها. التوقُف عن الاتصال بِها |
Ulusal Meteoroloji yarın şafağın hâlâ 6:20'de olduğunu ve lütfen aramayı kesin diyor. | Open Subtitles | تقول خدمة الأرصاد القومية إن الفجر ما زال في الساعة 6: 20 غداً ويطلبون منا التوقف عن الاتصال |
Biliyorum, geç kaldım. Arama beni. | Open Subtitles | أنا متأخر, أنا أعلم, توقفي عن الاتصال |
Seth, sana beni bir daha Arama demiştim. Tony Dane'in numarasını verdin bile yani sen ondan daha ünlü bir basketbolcu ve ben de kör olana kadar sana ihtiyacım yok. | Open Subtitles | سث, لقد أخبرتك أن تتوقف عن الاتصال بي |
* Arama, Arama, düşünmek istemiyorum daha * | Open Subtitles | * توقف عن الاتصال! لا أريد أن أفكر بعد الآن * |
aramaya son vermemiş ve Stanley'e aşıkmış. Şuna bakın. | Open Subtitles | ولن تتوقف عن الاتصال به وكانت تحبه |
Seni aramaya çalıştık ama cevap veren olmadı. | Open Subtitles | عجزنا عن الاتصال بك |
Evet, üzgünüm... Sizi evden aradığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر عن الاتصال بك بالمنزل. |
Doktor bey, bu kadar erken aradığım için özür dilerim ama Danny tüm gece öksürdü. | Open Subtitles | "أعتذر عن الاتصال مبكرًا يا دكتور، لكن (داني) كان يسعل طوال الليل." |