"عن البحث" - Traduction Arabe en Turc

    • aramayı
        
    • arama
        
    • araştırmayı
        
    • peşini
        
    • aramanın
        
    • bırakıp
        
    • araştırmaktan
        
    Seni asla bulamayabiliriz ve artık aramayı bıraksak fena olmayacak. Open Subtitles لن نجدك أبداً و ربما يجب أن نتوقف عن البحث
    Neden o adamı, bana aramayı bırak dedikten sonra kendisini öldürmeye zorladın? Open Subtitles لمَ أرغمتي ذلك الرّجل الذي قتل نفسه أمامي ليمنعنى عن البحث عنكِ؟
    Bir de bazıları vardır ki, mutluluğu aramayı bırakır. çünkü bir gün hep karşılarında duruyor olduğunu fark ederler. Open Subtitles ولكن يوجد أولئك الذين توقفوا .. عن البحث عن السعادة .. لأنهم اكتشفوا ذات يوم أن سعادتهم أمامهم ..
    Bize vazgeçmemizi emrettiler. Havadan arama yapılacak. Böyle olur diye tahmin etmiştim. Open Subtitles لقد أمرونا بالتوقف عن البحث عن الطائرة
    Sol, Pi'yi araştırmayı bıraktığında ölmüş sayılırdı. Open Subtitles سول مات بعض الشيء عندما توقف عن البحث على النسب الثابتة
    Hayatta olduğu sürece asla senin peşini bırakmayacaktır. Open Subtitles طالما يكون على قيد الحياة فلن يتوقفوا عن البحث عنك
    Tebrikler ama serbest bırakmayı umduğu asıl mahkûm bu olduğundan aramanın artık iptal edilebileceğini anlayabilirsiniz. Open Subtitles ولكن بما ان ذلك هو السجين الذي كانت تحاول تهريبه بأمكانكم المعرفه الان بأنه يجب أن تتوقفوا عن البحث
    aramayı bırakmadığın için baban seninle ne kadar gurur duyardı, biliyorum. Open Subtitles أعلم كم سيكونُ فخوراً بكَ والدُكَ لأنّكَ لم تتوقف عن البحث
    - Işığı aramayı bırak Dash, öyle bir şey yok. Open Subtitles توقف عن البحث عن البرق حيث لا يوجد ، داش
    Onu aramayı bırak, ...ve abuk sabuk mesajlar atmayı da. Open Subtitles توقفي عن البحث عنه وتوقفي عن إرسال هذه الرسائل السخيفة
    İnsanlara otoriteyi, inayeti ve ona itikati öğretiyor -- her zaman kanıt aramayı öğretmek varken. TED يعلم الاستسلام للسلطة والوحي والايمان.. ..كبديل عن البحث في البراهين والادلة.
    Emin olabileceğimiz bir şey var ki, o da hiç bir zaman aramayı bırakmayacağımızdır. TED ما يمكننا أن نكون متأكدين إلى حد معقول منه هو أننا لن نتوقف أبدًا عن البحث.
    Bildiğim kadarıyla evet. Ama onu aramayı kesmeniz lazım. Open Subtitles بقدر ما أعرف , نعم لكن يجب أن تتوقف عن البحث عنها.
    - Russel Crowe 'u aramayı bu yüzden bırakmıştım. Open Subtitles التوقف عن النظر. لقد توقفوا عن البحث لراسل كرو.
    Cesedini bir dondurucuya tıktılar ve insanlar aramayı bırakana kadar orada bıraktılar. Open Subtitles لقد خبأو الجثه في براد في مكان ما ثم رموها بعد سنوات عندما يتوقف الجميع عن البحث
    "Çok aramayı da bırak. Aşk burnunun dibinde." Open Subtitles و توقفي عن البحث الحثيث الحب أمامك مباشرة
    Hayır, arama. Open Subtitles لا, توقفى عن البحث
    ..arama çalışmalarını askıya aldı. Open Subtitles صرحوا عن البحث عن ناجين
    Willow, Xander, araştırmayı bırakabilirsiniz. Open Subtitles ويلو , زاندر , يمكنكم التوقف عن البحث الآن
    Adamlarımın araştırmayı kestiğini sanma ve bir bağlantı bulacaklarına inanıyorlar. Open Subtitles لا تعتقد أن فريقي توقّف عن البحث. نعتقد أنّنا سنجد دّليلاً ما.
    Çalıntı silahların peşini bırakmalısın. Open Subtitles يمكنك التوقف عن البحث عن الأسلحة المسروقة
    CTU'da var ve aramanın başındaki adam bana rapor gönderiyor. Open Subtitles -وحدة مكافحة الإرهاب" تمتلك ذلك" والرجل المسؤول عن البحث تحت إمرتي
    Holly'i ormanda bırakıp kaçan ve senin gibi adamların peşinden koşmasını sonlandıran sensen eğer... Open Subtitles إذا كان ترك هولي في الغابات جعلها تتوقف عن البحث عن شباب مثلك
    Ölümden sonraki hayatı araştırmaktan bıktım artık. Open Subtitles أنا سأتوقّف عن البحث فيما يتعلّق بالحياة بعد الموت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus