Bir kadınla birlikteyken bile peşinde oldukları adamı düşünmelerinden. | Open Subtitles | حتى عندما يكونون مع امرأة لا يتوفقون عن التفكير بشأن كيفية الوصول إلى عدوهم |
Bir kadınla birlikteyken bile peşinde oldukları adamı düşünmelerinden. | Open Subtitles | .... حتى عندما يكونون مع امرأة لا يتوفقون عن التفكير بشأن كيفية الوصول إلى عدوهم |
Etrafta arabayla dolaşırken bu muazzam restorandı düşünmekten kendimi alıkoyamadım. | Open Subtitles | أتجول بالسيارة ولا أتوقف عن التفكير بشأن هذا المطعم الكبير. |
En azından iyi bir hayatın nasıl tuzla buz olduğunu düşünmekten uzak tutar. | Open Subtitles | على الأقل سيبقيني بعيدة عن التفكير بشأن كيف أن كل شيء جيد في الحياة يتحول إلى غبار |
Jenny ile çıktığını biliyorum ama öpüşmemizi düşünmeden de duramıyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكَ تواعد (جِني)، لكنّي لا أستطيع التّوقّف عن التفكير بشأن القُبلة. |
Jenny ile çıktığını biliyorum ama öpüşmemizi düşünmeden de duramıyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّكَ تواعد (جِني)، لكنّي لا أستطيع التّوقّف عن التفكير بشأن القُبلة. |
Hâlâ daha nasıl ona son söz olarak "Bu gece iyi şanslar, Travis" dediğimi düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | ليس باستطاعتي التوقف عن التفكير بشأن ذلك .. كيف كان آخر شئ قلته لها "حظا طيبا الليلة ، ترافيس" |
- Oradaki o zavallı adamı düşünmekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | -لا استطيع التوقف عن التفكير بشأن ذلك المسكين الذي بقي هناك |
Elmaslar Joy'u büyülemişti ve ellerini gerdanlıkta düşünmekten kendini alıkoyamıyordu. | Open Subtitles | ( هذه الماسة تحكمت بـ ( جوي و لم تتوقف عن التفكير بشأن كيفية الحصول على تلك القلادة |