Sadece bu kez seksle ilgili olduğunu düşündüm hepsi bu. | Open Subtitles | ليس دائما عن الجنس لكنّي أعتقدت لمرة واحدة بالتفكير به هذه المرة |
seksle ilgili konuşmaları duymamış gibi yapalım. Tamam. | Open Subtitles | كذلك، علينا مواصلة التظاهر بأننا لم نسمع أي شئ عن كلامها المزعج عن الجنس |
İnsanlar uzun zamandır medyayı seks hakkında konuşmak için kullanıyor. | TED | يستخدم الناس وسائل الإعلام ليتحدثوا عن الجنس منذ زمن بعيد. |
Bir gün seks hakkında açık açık konuşacağım ve bu hoşunuza gitmeyecek. | Open Subtitles | في إحدى الأيام، سأبدأ في التحدث بعفوية عن الجنس ولن يعجبكما ذلك |
Bir teselli olacaksa eğer, sanırım o da seksi düşünüyordu. | Open Subtitles | لو كان هذا سيبهجكِ، أنا أيضاً ظننتُها تتحدّثُ عن الجنس. |
Şu ana kadar aldığım her cevap ya seks, ya da şiddetle ilgili oldu. | Open Subtitles | أتعرفان، كل الإجابات التي حصلت عليها حتى الآن إما عن الجنس أو العنف |
Aslında ben sex hakkında konuşuyordum. Bin tane orospu var senden daha iyi olan. | Open Subtitles | بالواقع كنت أتحدث عن الجنس - أرجوك هناك الآلاف من هذه الصفات - |
Ama aklınızda olsun seks konusunda sorumluluk sahibi olalım derken... ..derslerden geri kalmayın. | Open Subtitles | لكن لمعلوماتكم , الشئ المهم بذلك أن تمتنعوا عن الجنس وتركزوا على الدراسة |
Susan Delfino'nun böbrek naklinden sonra, doktoru seksten uzak durmasını söyledi. | Open Subtitles | بعد عملية الزرع الخاصة بسوزان دلفينو أمرها الطبيب بالإمتناع عن الجنس |
Federal hükümetin devlet okullarında, erken cinsel ilişki karşıtı eğitim vermesine karar verildi. | Open Subtitles | حل ذلك الحكومة الفدرالية عليها دعم تعليم الامتناع عن الجنس في المدارس العامه |
seksle ilgili tuhaf şeyler söylüyordu. | Open Subtitles | تتحدث عن اشياء غريبه عن الجنس وما الى ذلك |
Gereksiz postalarım bile seksle ilgili | Open Subtitles | حتى الملفات التجسسيه التى استقبلها دائما عن الجنس |
Oral seksle ilgili bir mesaj almadın mı? | Open Subtitles | لا يمكنك ارسال بريد الكتروني الحديث عن الجنس عن طريق الفم؟ |
Gerçekten içinde bulunduğum bir seksle ilgili konuşmayı hayatım boyunca bekledim. | Open Subtitles | لقد كنتُ منتظر حياتي بأكملها للتحدث عن الجنس ، الذي في الواقع ، أكون متضمنه |
Belki bana öyle geldi ama dava zaten seks hakkında. | Open Subtitles | ربما هذا رأى فقط، لكن تلك دعوى قضائية عن الجنس |
Tamam, ancak seks hakkında bildiğim her şey internet pornosundan ibaret. | Open Subtitles | حسنا، ولكن كل ما أعرفه عن الجنس هو من الاباحية الإنترنت، |
Size vahşi seks hakkında bilmiyor olabileceğiniz bir kaç şey söylemek için buradayım. | TED | أنا هنا لكي اخبركم بعض الأشياء التي لربما لم تعرفوها عن الجنس في البرية. |
Evet sürekli seksi düşünüyor ama o neticede bir erkek öyle değil mi? | Open Subtitles | إنه يتحدث دائما عن الجنس ولكنه فتي.. أليس كذلك؟ |
Kadınlar için seksi reddetmek kolaydır. Sizin için seksi reddetmek mesele değildir. | Open Subtitles | سهل على المرأة المتنع عن الجنس لأنه ليس شيئاً كبيراً عليها |
ya seks meselesi? | Open Subtitles | ماذا عن الجنس ؟ |
Ve her ne kadar o anda kendisi bilmese de, bu, Parker Scavo bir daha sex hakkında hiç soru sormadan geçecek bir başka 3 yıl olacaktı. | Open Subtitles | ومع أنها لم تعرفه في ذلك الوقت ستكون ثلاث سنوات أخرى قبل أن يسألها (باركر سكافو) عن الجنس مرة أخرى |
Ve seks konusunda onlarla konuştuğunuzda, konuyu sadece üremeyle sınırlandırmayın. | TED | عندما تتحدثون عن الجنس لا تركزوا على التكاثر فقط. |
Ayrıldıklarından beri seksten uzak durduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت أنها امتنعت عن الجنس .منذ أن انفصلا |
cinsel ilişki eksikliği akıl sağlığında... küresel bir krize neden olur. | Open Subtitles | انها تقول ان العزوف عن الجنس يؤادي الى مشكله عالميه في الصحه العقليه |