altın için birbirlerini kestiler, kölelik vardı. | Open Subtitles | كانوا يتقاتلون من أجل امتلاك الرقيق والبحث الأعمى عن الذهب |
- Sizin gibileri altın için gelir. | Open Subtitles | هل تبحثون عن الذهب فى الصحراء؟ |
En iyi gizli arkadaşı olduğundan... sabah altın ararken seni de yanında isteyecektir. | Open Subtitles | لقد كنت صديقه المقرب الذي سينقب عن الذهب بجانبه في الصباح |
Altın hakkında bildigim tek sey, degerinin degisken oldugudur. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفهُ عن الذهب أنّهُ يزعزعُ إستقرارك. |
Hemen altına geri gelirsek, altını aramak ve makinenin altını nasıl etiketlediğini görmek istedim. | TED | بالعودة إلى الذهب وبسرعة، أردت البحث عن الذهب لأرى كيف تصنّف الآلة هذه الفئة. |
To dig for gold, that isn't her game | Open Subtitles | التنقيب عن الذهب, ذلك شيىء ليس لها |
Ben zengin koca avcısıysam, o zaman sen nesin? | Open Subtitles | إذا أنا باحثة عن الذهب , فأنت من تكونين ؟ |
Karımın bir servet avcısı olduğunu duymak kendimi iyi hissettirdi. | Open Subtitles | إنّني لأشعرُ بالحبورِ إذ أعرفَ أنّ زوجتي تنقّب عن الذهب |
- altınlar hakkında konuşmak istiyorsanız, altınlar hakkında konuşalım. - Demek, altınlarım sende öylemi ? | Open Subtitles | أنت تريد التحدث عن الذهب,لنتحدث عن الذهب هل لديك ذهبى؟ |
Yarısı gidip altın aramak için kaçtı. | TED | نصف هذا العدد قصَد الصحراء بحثاً عن الذهب. |
Hazır oradayken, altın için biraz kazı da yap. | Open Subtitles | بينما كنت هناك ,قُم بالتنقيب عن الذهب |
Açlıktan ölürken, altın için kazmaktan da geri kalmıyorlardı. | Open Subtitles | إنهم جوعى ، يحفرون عن الذهب |
Batmış gemileri keşfe çıkardım... kömür, gümüş veya altın için. | Open Subtitles | سائق .منقب ... عن الذهب ,الفضة, الفحم. |
Ben altın ararken | Open Subtitles | ذهبت أبحث عن الذهب |
Ben altın ararken | Open Subtitles | أنا ذهبت للتنقيب عن الذهب... |
Altın hakkında ne biliyorsun, Moneypenny? | Open Subtitles | ماذا تعرفين عن الذهب يا مونى بينى |
altını vereceğim. Ben ve kız tekneyle gideceğiz. | Open Subtitles | سأتخلى عن الذهب نغادر أنا والفتاة على متن القارب |
But not for gold in the ground | Open Subtitles | لكنها ليست حمى البحث عن الذهب |
Tanrım! Bu zengin koca Avcılarının en büyük rüyasıdır. | Open Subtitles | أوه يا إلهي, هذا حلم المنقبة عن الذهب |
Ben her zaman Olga'nın bir servet avcısı olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | كنت اعتقد دائما ان اولجا كانت باحثة نشيطة عن الذهب. |
Kim burada altınlar hakkında bu şekilde konuşursa dışarıya canlı çıkamıyor. | Open Subtitles | إن من يتحدث عن الذهب بهذا الإستخفاف هنا لايخرج حيا |
Bu yıl, altın aramak için o kadar çok asker firar etti ki... bizimle uğraşmayı bıraktılar. | Open Subtitles | ولكن هذا العام ينشق الكثير من الجنود لينقبوا عن الذهب يتخلون عن الشبح ويسمحون لنا بالعودة |