Benim işim bu. Her gün sağlıklı ilişkiler hakkında düşünüp konuşmalar yapıyorum ve buna rağmen sağlıksız şeyler yapıyorum. | TED | أكسب عيشي من هذا، وفي كل يوم أفكر وأتحدث عن العلاقات الصحية، ومازلت أقوم بأمور غير صحية. |
İlişkiler hakkında tek bildiğim şey sonunda birinin incindiğidir. | Open Subtitles | الشئ الذي أعرفه عن العلاقات أنه عندما تحب بشده تجرح |
Öyle mi? Ve sen ilişkiler hakkında herşeyi bilirsin, değil mi, baba,? | Open Subtitles | وأنت تعرف كل شيء عن العلاقات العاطفيّة يا أبتي, صحيح؟ |
Yönetimler ve Endüstriler arasındaki ilişki üzerine olan kitabı araştırırken bu benim keşfettiği düzineler içerisinden bir örnek. | TED | هذا مثال واحد فحسب من بين العشرات التي اكتشفتها خلال بحثي لكتاب عن العلاقات بين الحكومة والصناعة. |
Bana ilişkilerle ilgili ders veremezsin. | Open Subtitles | أوه، لا ،لا لاتقم بأعطائي محاضرة عن العلاقات |
Evet, çünkü sen ilişkiler konusunda tavsiye vermek için harika bir durumdasın. | Open Subtitles | نعم , لأنكِ في وضع جيد كي تعطي نصائح عن العلاقات |
- Lütfen, yine seks hakkında olmasın. İlk seferinde yeterince utanç vericiydi. | Open Subtitles | رباه , ليس الحديث عن العلاقات مجدداً كان مؤلماً بما يكفي اول مرة |
Sağlıklı ilişkiler üzerine kitap yazmış kadar oldum diyebiliriz. | Open Subtitles | يمكنكم القول أنني كتبتُ كتابًا .عن العلاقات الصحيّة |
Bugün ilişkiler hakkında ne öğrendik, Kitt? | Open Subtitles | إذن ماذا تعلمنا عن العلاقات اليوم يا كيت؟ |
İlişkiler hakkında konuşurmuş. | Open Subtitles | لتتحدث عن العلاقات بين الأزواج أنت الآخر، |
Bir daha araya girmemelisin zaten, çünkü anlaşılan ilişkiler hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | حسناً، يجب عليك أن تكتفي لأنه كما يبدو أنك لا تعلم أي شيء عن العلاقات |
Çalışanlar arası ilişkiler hakkında bir kuralın olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن لديك قاعدة عن العلاقات الحكومية الداخلية |
Senin insanlarla uzun süreli ilişkiler hakkında ne düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم ماذا تشعر عن العلاقات طويلة المدى مع الإنسان |
Ayrıca ilişkiler hakkında asla konuşmuyoruz. | Open Subtitles | وبكل تأكيد لا نتحدث عن العلاقات العاطفية. |
Uzun ilişki anlayışın, sevgilinin tatlıya kalmasına izin vermek. | Open Subtitles | فكرتك عن العلاقات طويلة الأمد تكفى حتى تطلب رفيقتك التحلية |
Cinsiyetler arasındaki ilişki ve iletişimle ilgili ünlü bir kitap. | Open Subtitles | إنه كتاب مشهور عن العلاقات و التعاملات بين الجنسين |
Yalnız bir adama göre Batman ilişkilerle ilgili filmleri epey seviyorsun! | Open Subtitles | بالنسبة للونر، باتمان، كنت بالتأكيد مثل الأفلام عن العلاقات! |
İlişkilerle ilgili bildiğim tek şey... | Open Subtitles | هناك شيئاً عن العلاقات .. |
Caputo bugün beni 5 saat boyunca uygunsuz ilişkiler konusunda sorguya çekti. | Open Subtitles | كابوتو قام باستجوابى عن العلاقات غير المناسبة لمدة خمس ساعات |
Kampanyamın halkla ilişkiler konusunda bana yardım etti. | Open Subtitles | بما أن ( ليسا ) كانت تعرف الكثير ... عن العلاقات العامة عرضت علي المساعدة ... ... في حملتي |
- Lütfen, yine seks hakkında olmasın. İlk seferinde yeterince utanç vericiydi. | Open Subtitles | رباه , ليس الحديث عن العلاقات مجدداً كان مؤلماً بما يكفي اول مرة |
Betty, ben ilişkiler üzerine tavsiye verecek konumda mıyım? - Ailemin haline baksana. | Open Subtitles | "اذا لم تقل لي "لقد قلت لك ذلك بيتي" من انا لاعطيك نصائح عن العلاقات " |
İlişkiden bahseden kim? | Open Subtitles | انا لا اسأل عن العلاقات |
Çünkü şunu söylemek istiyorum Irk ilişkileri hakkında öğrendiğim en çok şey bu parça sayesinde. | TED | لأنه يسعني ان اقول هذا لقد تعلمت الكثير عن العلاقات بين الأعراق, من هذه المقطوعة |
Luke Healy'nin seks ilişkileri ile ilgili bilgiler buradalar. | Open Subtitles | هذه معلومات عن العلاقات الجنسية لـ(لوك هيلي) |