Ya onları takarsın ya da bütün bunlar için endişelenmeyi kesebilirsin. | Open Subtitles | إما أن تضعهم الآن أو بإمكانك التوقف عن القلق بخصوص الرحلة |
Benim hakkımda endişe etmeyi bırak da kendin hakkında endişelenmeye bak. | Open Subtitles | يجدر أنّ تتوقف عن القلق حيالي، و أنّ تقلق على نفسكَ. |
Yani, ya gerçekten hasta ise. Bu kadar endişelenmeyi bırak. | Open Subtitles | صديقي ، يجب عليك ان تتوقف عن القلق كثيراً سوف ننجح |
Polis memurluğunu bırakmasına bir yıl kalmıştı, her an onu merak etmekten kurtulacaktım. | Open Subtitles | انه في السنة بعيدا عن عدم ضابط شرطة، وهو ما يعني أنني يمكن أن تتوقف عن القلق له |
Artık boş vermen gerek. Benim için telaşlanmayı bırakman lazım. | Open Subtitles | ان الوقت قد حان للتوقف توقف عن القلق بشأني |
- Sizi polise ihbar edemeyiz. - endişelenmeyi bırak. | Open Subtitles | . ألا تقومان بإبلاغ الشرطة - . كف عن القلق - |
Sen de öylesin. Başa çıkabilirsin. Onun için endişelenme. | Open Subtitles | وأنت وافد أيضاً، يمكنك التغلب على الأمر، كفّ عن القلق |
Bak, geçmiş hakkında endişelenmeyi bırakıp şimdiyle ilgilenmeliyiz. | Open Subtitles | اسمعي، يجب أن نتوقّف عن القلق حول الماضي و نبدأ بالتعامل مع الحاضر إنهم يُعيديون فتح المُخيّم |
Shelby için endişelenmeyi bırakıp kendin için endişelenmelisin demek istiyorum. | Open Subtitles | يعني ربما تتوقفي عن القلق عليها وتبدأي بالقلق على نفسك |
Biliyor musun bu noktadan sonra artık ölene kadar onun için endişelenmeyi sürdüreceğim | Open Subtitles | أتعرفين؟ بهذا المعدل، فأنا لن اتوقف ابدا عن القلق عليه حتى أموت |
Bana meydan okumanız. Kovulacağınız için endişelenmeyi bırakmanız gerekiyor. | Open Subtitles | تحدّوني أريدكم أن تتوقفوا عن القلق حول خسارة الوظيفة |
Ama bu konuda endişe etmeyi kes. Bu olay her şeyi daha da basitleştiriyor. | Open Subtitles | ولكن توقف عن القلق بخصوص هذا الموضوع كل شيئ بسيط |
- Lütfen endişe etmeyi kes. - Genel kurul toplantısını erteleyebilirim. | Open Subtitles | . توقف عن القلق - . يمكننى إلغاء إجتماع المجلس - |
Bu kadar endişelenmeyi bırak. Bak, başardık. | Open Subtitles | صديقي ، يجب عليك ان تتوقف عن القلق كثيراً سوف ننجح |
endişelenmeyi bırak. Dinlenmen gerek. | Open Subtitles | توقفي عن القلق فأنتِ تحتاجين لبعضٍ الراحة |
- Beni merak etmeye de bir son ver. Ben iyiyim. - Tamam. | Open Subtitles | ـ توقّف عن القلق بشأنى، انا بخير ـ حسناً |
Benim için telaşlanmayı bırakman lazım. | Open Subtitles | يجب ان تتوقف عن القلق بشأنى. |
- Endişelenmeyi keser misin? | Open Subtitles | -ماذا لو إنتهى بك المطاف منجذباً إليها؟ -هلا كففت عن القلق أرجوك؟ |
Sanırım benim için endişelenme derken yanılmışım. | Open Subtitles | أعتقد أنّي أخطأت حين نهيتك عن القلق عليّ. |
Artık erişemediğim o arkadaşım hakkında endişelenmeyi de kestim. | Open Subtitles | حتّى أنّني توقّفتُ عن القلق بشأن صديقتي تلك المتوفاة |
Erkek arkadaşın için endişelenmeye bir son verip kendin için endişelenmeye başlasan iyi olur. | Open Subtitles | يجب أن تتوقفي عن القلق على صديقكِ و ابدأي القلق على نفسك |
Herkesin benim için endişelenmekten vazgeçmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد من الجميع أن يكفوا عن القلق عليّ |