Sorunun eskisinden daha da kötü hale gelmesinin nedeni, 1998 yılında evren hakkında daha önce bilmediğimiz temel bir şey daha öğrenmiş olmamız. | TED | السبب الذي جعل المسألة تسوء ، بدلاً من أن تتحسن، أنه في عام 1998 تعلمنا شيئا مصيريا عن الكون لم نكن نعرفه من قبل. |
Benzer biçimde, en büyük parçalarının izini sürerek büyük ölçekte evren hakkında çok şey öğrenebilirim. Bu en büyük parçalar da gökada kümeleridir. | TED | بنفس الطريقة، يمكننا التعلّم عن الكون بمقاييسه الكبيرة من خلال متابعة أضخم الأجزاء فيه التي هي عناقيد المجرات. |
Çok faydalılar, evren hakkında çok fazla şey öğrendik onlardan. | TED | إنها مفيدة جداً، لقد عرفنا الكثير عن الكون منهم. |
Çünkü bu sorunlar onları, evrenle ilgili daha korkunç sorunlarla uğraşmaktan alıkoyuyor. | Open Subtitles | المشاكل الحقيقية، الغير ضرورية، والعصبية لأنفسهم لأنها تشغلهم عن حل مشاكل أكثر تعقيداً وارهاباً عن الكون |
Şimdi evrenin var olan muhteşem bir çeşit görsel kompozisyonuna ses dalgalarından oluşan bir bestesini de ekleyebilmek isteriz. | TED | نريد الآن التمكن من إضافة لهذه التركيبة البصرية المجيدة التي نملك عن الكون تركيبة صوتية. |
evrene ilişkin en temel gerçeklerden biri büyük olduğudur. | Open Subtitles | ـ واحدة من أكثر الحقائق الأساسية عن الكون هي أنه كبير |
Bu yoğun, titreşimli ve dönen mıknatısların mutheşem yokoluşlarının evren hakkında bize neler söyleyeceğini öğrenmemize yardımcı olacak. | TED | سيساعدنا ذلك على معرفة المزيد عن ما يمكن للانهيار المذهل لهذه المغناطيسيات النابضة الدوارة أن يخبرنا عن الكون. |
evren hakkında yeterince bilgi sahibi olduğumuzu her zaman söyleyenler oldu, hep de olacaklar. | TED | لطالما دار الجدل حول هذه النقطة ، نحن نعرف بما فيه الكفاية عن الكون |
Bekle, hayır. Size evren hakkında sormak istediğimiz bir çok sorumuz var. | Open Subtitles | انتظرا ,لا لدينا اسئله عديده لكما عن الكون |
evren hakkında en güçlü gerçeklerden birini özetleyen bir denklem. | Open Subtitles | إنها المعادلة التي تلخّص إحدى أقوى الحقائق عن الكون. |
Belki daha önce de oldu, bu durumda, evren hakkında düşündüğümüz, bildiğimiz herşey yanlış. | Open Subtitles | . ان كل شي اعتقدناه عن الكون ربما يكون خاطي |
Bu bir kaç sembolün içinde, evren hakkında derin gerçekler yatar. | Open Subtitles | داخل هذه الرموز القليلة تكمن حقائق عميقة عن الكون. |
Varsayalım ki evren hakkında şu anda çok şey biliyoruz, aslında biliyoruz da, ancak geçmişte, fizik tarihinde her şeyi bildiğimizi zannetmemizden kaynaklı aşırı güven nedeniyle bir sürü başarısızlıklara sebep olduk. | Open Subtitles | على الرغم من أننا نعتقد أننا نعرف الكثير عن الكون في الوقت الراهن و نحن كذلك بالفعل .. مر على تاريخ الفيزياء مرات عديدة |
Hepinizden çok basit bir olguyu sadece bir saniyeliğine değerlendirmenizi istiyorum, evren hakkında öğrendiğimiz birçok şey açık ara ışıktan geliyor. | TED | أود أن أسأل الجميع الأخذ بعين الإعتبار و للحظة الحقيقة الجد بسيطة حيث أنه و بنسبة جد عالية، معظم ما نعلمه عن الكون يأتينا من الضوء. |
evren hakkında bir bilginiz olsa, ondan kaçardınız. | Open Subtitles | اذا عرفت اى شىء عن الكون سوف تختبىء منه |
Teleskobu artık evren hakkında heyecan verici yeni kanıtlar sunuyordu. | Open Subtitles | لقد كشف تليسكوبه عن أدلة جديدة عن الكون |
Sadece bir asır önce yapılan olağanüstü bir keşif evrenle ilgili Yunan görüşü hakkında bize çarpıcı bir öngörü sağlıyor. | Open Subtitles | اكتشاف عظيم حدث منذ حوالي قرن واحد أعطانا فكرة وجيهة حول وجهة النظر اليونانية عن الكون |
Efendiler geldiklerinde evrenle ilgili bir sürü soru ortaya çıkardılar ama hiçbirine cevap vermediler. | Open Subtitles | عندما جاء الأسياد جعلونا نسأل أسئلة مثيرة عن الكون لكنهم رفضوا إجابة أى منها |
İnsanların yolun sonuna gelmesi ve evrenle ilgili her şeyi öğrenmesi fikrini çok seviyorum. | Open Subtitles | سأودّ الاعتقاد أننا البشر سنصل نهاية هذا الطريق الطويل و نعرف كل شيء نريد معرفته عن الكون. |
evrenin kabul etmeniz gereken ve soru sormanızı durduran tuhaf bir kaba kuvveti var. | TED | هذه حقيقة قاسية عن الكون. عليك أن تقبل بها و تتوقف عن الأسئلة. |
evrene yönelik fikirlerimizi değiştirdik. | Open Subtitles | لقد غيرنا آرائنا عن الكون لقد تعلمنا أن الكون |