Eğer Babam hakkında verdiğin kararı söylemeye geldiysen, söyle ve git. | Open Subtitles | اذا اتيت لتقول لي قرارك عن والدي فقط قل و اذهب |
Babam hakkında konuşmak benim için kolay değil çünkü bir bakıma iki kişi hakkında konuşmuş olurum. | Open Subtitles | ليس من السهل علي الحديث عن والدي لانني بهذا سأتحدث عن شخصين |
Şu anda, Babam hakkında birşey sorulsaydı, cevap olarak onun var olmadığını söylerdim. | Open Subtitles | حتى يومنا هذا عندما يسألني الأشخاص عن والدي فأنا أقول لهم بأنني لا أملكُ أبًا. |
Bayılmadan önce babamla ilgili bir şeyden bahsettin. Ne diyecektin? | Open Subtitles | ذكرتَ أمراً قبل أن يُغشى عليك عن والدي فما كان؟ |
Bilmiyorum, iyi şekilde bile olsa, insanların Babam hakkında konuşmalarından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا ادري , لا أحب ان يتكلم الناس عن والدي حتى بطريقة لطيفة |
Babam hakkında ve gerçek duygularını açığa çıkarmak zorunda kaldığı bütün konularda konuşmaktan nefret eder. Çok faydalı bir ziyaret olacağa benziyor | Open Subtitles | لقد اكتشفت بأنها تستطيع رؤيتهم منذ سنتين إنها تكره أن تتحدث عن والدي |
Yanlış anladınız. Aslında sizi Babam hakkında konuşmak için aramıştım. | Open Subtitles | كلاّ، في الواقع، أردتُ سؤالكِ عن والدي ليس إلاّ |
Babam hakkında bana bilmediğim ne söyleyebilirsin ki? | Open Subtitles | ماذا يمكنكِ أن تخبريني عن والدي ما لا أعرفه بالفعل؟ |
Babam hakkında ortaya çıkan onca şeyden sonra, bildiğim tek şey anneme daima güvenebileceğimdi. | Open Subtitles | بعد كل الأشياء التي اكتشفناها عن والدي الشيء الوحيد الذي عرفته، أنه يمكنني الاعتماد على أمي |
- Hey, Irv. Seninle Babam hakkında konuşup konuşamayacağımı merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت اتسـائل ان كان يمكنني أن أسـألك عن والدي |
Son zamanlarda, Babam hakkında yeni bir şeyler keşfettim bu da beni, bazı şeyler için yeniden düşünmeye zorladı. | Open Subtitles | ولكنني اكتشفت شيئاً عن والدي في الآونة الأخيرة جعلني اعيد التفكير في الأشياء |
Telefonda, Babam hakkında bilgin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتيني على الهاتف بأن لديك بعض المعلومات عن والدي |
Telefonda, Babam hakkında bilgin olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتيني على الهاتف بأنه يوجد لديك بعض المعلومات عن والدي الحقيقي |
Benimle temasa geçip muhabir olduğunu söylediğinde Babam hakkında konuşmak istediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حينما اقتربت قائلة أنك صحفية افترضت أنك تريدين التحدث عن والدي |
Burada Babam hakkında bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أن هناكَ شيئاً هنا عن والدي بعد ما حدثَ معَ جدتكِ |
Bütün o Babam hakkında senin hakkında söylediği şeyler, gerçekten öyle mi düşünüyor? | Open Subtitles | كل الاشياء التي كان يقولها عن والدي و عنكي هل هذا ما يعتقده حقاً؟ |
Yıllar önce çatışmada ölen emniyet görevlilerini anma toplantısında Babam hakkında konuşacaktım. | Open Subtitles | قبل سنين,كان من المفروض أن أتحدث عن والدي في تكريم شهداء القوى الامنية |
Fakat yıldızların güzel olduğunu söyleyip babamla ilgili hikayeyi dinlediğinde çok mutlu olmuştum. | Open Subtitles | لكن انا كنت سعيدا. هي قالت ان النجوم كانت جميلة ، واستمعت لحديثي عن والدي |
Daha sonra farkına vardım. Bu şey gerçekten babamla ilgili. | Open Subtitles | وأدركت بعد حين، أن هذه تتحدث عن والدي. |
Ne olmuş babama? | Open Subtitles | ماذا عن والدي ؟ |
Benim ölen ailem hakkında bana aşağılayıcı sorular sordun ve benim emirlere uymayacağımı düşündün. | Open Subtitles | أنت تسألني أسئلة مهينة عن والدي ميت وكنت أعتقد وانا ذاهب الى تجاهل أوامر. |
İnsanların benim hakkımda, babamın hakkında konuşmasına inanamıyorum | Open Subtitles | لا أصدق أن الناس تتحدث عن والدي و عني |
Şerefsiz babamdan söz etmeyi kesip sertleş hadi. | Open Subtitles | توقف عن الحديث عن والدي اللعين وقم بعملك |