Bunun duygusal etkisi de Yüzündeki gülümsemeyi silmek olmuş. | Open Subtitles | والضريبة العاطفية لذلك مسحت الابتسامة عن وجهك |
O Yüzündeki sırıtmayı kaldır Senin ne yaptığını bilmediğimi mi sanıyorsun ? | Open Subtitles | إمسح تلك الإبتسامة عن وجهك أيها الفتى ألا تعتقد أنى أعرف ماذا فعلت هنا ؟ |
Eğer bunu bir daha yaparsan, kulaklarını kopartıp gözlerini haşlayarak Yüzündeki kıkırdakları kemireceğim. | Open Subtitles | إذا كنت تفعل هذا مرة أخرى، أنا ستعمل مزق أذنيك قبالة وتغلي عينيك وتأكل الغضروف بعيدا عن وجهك. |
Taşınmak hoşuma gitmiyor olabilir hoşuma giden bir şeyi varsa o da senin kendini beğenmiş suratından uzak olacağım. | Open Subtitles | وربما لا أحب الإنتقال لكن الشيء الوحيد الذي أحبه بشأن هذا هو أنني سأكون بعيدة عن وجهك الشبيه بالفأر |
- 5933 numara, elini yüzünden çek! - Bu ışıkta uyuyamıyorum ki! | Open Subtitles | -رقم 5933 , أبعد الغطاء عن وجهك لا استطيع النوم في النور |
Yüzündeki o gülümsemeyi yok etsen iyi edersin | Open Subtitles | من الافضل ان تمسح تلك الابتسامة عن وجهك |
- Yüzündeki gülümsemeyi hemen ortadan kaldıracak bir şey. | Open Subtitles | الشيء الذي سيزيل تلك الإبتسامة عن وجهك. |
Ve Yüzündeki maskeyi keseceğim... | Open Subtitles | وسأنزع ذلك القناع عن وجهك أيها... |
Yüzündeki o ifadeyi sil. | Open Subtitles | فلتنزع تلك النظرة عن وجهك |
- Yüzündeki rezilliği de temizle. | Open Subtitles | أزل هذا الهراء عن وجهك |
Yüzündeki heyecanı temizliyorum. | Open Subtitles | أمسح الحماس عن وجهك |
Yüzündeki o sefil ifadeyi de sil. | Open Subtitles | وفلتبعد ذلك التعبير عن وجهك |
Annemin her zaman söylediği gibi "Kediyi suratından uzak temizle." | Open Subtitles | مثل ما كانت تقول أمي "أبعد تلك الهرة عن وجهك" |
"Şu boktan şey suratından gitsin" gibi. | Open Subtitles | أجل، كأنها قالت، "أبعد هذه القذارة عن وجهك". |
- 5933 numara, elini yüzünden çek! - Bu ışıkta uyuyamıyorum ki! | Open Subtitles | -رقم 5933 , أبعد الغطاء عن وجهك لا استطيع النوم في النور |