"عوضًا عن" - Traduction Arabe en Turc

    • yerine
        
    • aksine
        
    • ziyade
        
    Bunun yerine kestirmeden gitmek istiyorlar ve bu kısayol kendi kendini güçlendiriyor. TED عوضًا عن ذلك، يريدون سلك الطريق المختصر، وهذا الطريق المختصر معزز ذاتياً.
    Ama kelimeleri kullanmak yerine birbirleriyle iletişim kurmak için sinyal moleküllerini kullanırlar. TED لكن عوضًا عن استخدامهم للكلمات، يستخدمون جزيئات إشارة للتواصل مع بعضهم البعض.
    Fakat diğer insanların aksine, siz boşanma yerine birbirinizi öldürmeye kalktınız. Open Subtitles مع أنّكما، على خلاف الأزواج الآخرين، اخترتُما القتل عوضًا عن الطلاق.
    Ama bunun yerine beni oyuna getirdiler ve planlıymış gibi hesabıma para yatırdılar. Open Subtitles لكن عوضًا عن ذلك، لقد أتموا المهمة ووضعوا أموالًا كافية بذلك الحساب لتوريطي.
    Bizim, sorunları çözmeye çalışan insanlardan ziyade, ünlülere dönüştürüldüğümüz bir gidişat var. TED وهناك طريقة ما تحولنا خلالها إلى مشاهير عوضًا عن أُناس يحاولون أن يحلوا المشكلة.
    Önemli olan şey, kendiniz yerine başkasına harcamanızdır. TED مايهم حقيقة هو في أنك أنفقت هذا المال على شخص آخر عوضًا عن نفسك نرى هذا مرارًا و تكرارًا
    Parayı kendilerine harcamak yerine başkası için verdiğimizde, bunu tekrar tekrar görüyoruz. TED عندما نعطي الناس المال لينفقوه على أناس آخرين عوضًا عن أنفسهم
    Böylece, beyin dalgaları kesintisiz bilgi dizisi üretmeyi durdurur ve onun yerine, anlamlı tekil paketler oluşturur. TED بهذه الطريقة، تتوقف الموجة الدماغية عن كونها تدفقًا مستمرًا من المعلومات. وتصبح عوضًا عن ذلك حُزمًا مفردة ذات معنى،
    Çalışıyor gibi gözükmeyen bu yaklaşımla neden devam ediyoruz? Bunun yerine deneyebileceğimiz daha iyi bir yol var mı? TED لماذا نُواصل القيام بهذه الطريقة والتي يبدو أنها لا تعمل بشكل جيد، هل يوجد طريقة آخرى يمكننا تجربتها عوضًا عن ذلك؟
    Bunun yerine, bizleri daha uzun süre yaşatacak olan birkaç güzel ve faydalı şey yaratın. TED عوضًا عن ذلك، اصنعوا بعضًا من الأشياء الجميلة والمفيدة التي تجعلنا نعمِّر طويلًا.
    Televizyon ekranında ölümlerimizin görüntüleri var, Twitter zaman tünelimizde, Facebook zaman tünelimizde, ama bunun yerine siyahi bir hayatı hayal etsek? TED لدينا صور قتلانا على التلفاز وعلى التويتر، وعلى صفحات الفيسبوك، ولكن ماذا لو عوضًا عن تصور حياة السود
    Ve sonra sadece yaptığınız bir konuşma olması yerine, gerçekten bir şeyler başlatmaya karar verin. TED ومن ثم عوضًا عن أن يكون مجرد حوار قمتم به في الحقيقة قرروا أن تبدأوا بشيء ما.
    Tabii ki, bunu sosyal proje veya bir devlet kuruluşu yerine özel bir işletme olarak yapmanın dezavantajları oluyor. TED بالتأكيد هناك سلبيات للقيام بهذا كعمل خاص، عوضًا عن كونه منظمة غير ربحية أو هيئة حكومية.
    Ama dişçi acımdan kurtarmak için dolgumu yapmak yerine titanyum implant tedavisinin avantajlarından bahsetmeye başladı. TED لكن عوضًا عن تصليح التلبيسة لأتخلص من ألمي، عرض علي الطبيب فوائد جراحة زراعة التيتانيوم.
    Bir rahim boynu yerine üç tane hissedecksin. Open Subtitles عوضًا عن الاحساس بعنق رحم واحد ستحس بثلاثة
    Momoko ile ikimiz senin yerine de tezahurat atacağız. Open Subtitles أيضًا أنا وموموكو سنهتفُ لك عوضًا عن والدك
    Bize yardım etmek yerine köyüne dönmek istiyorsan, seni durdurmayacağım. Open Subtitles إذا كنتِ تفضلين العودة إلى القرية عوضًا عن مساعدتنا، فلن أمنعكِ
    Eğer yapman gereken birşeyse... okulda yaptığın gibi... iyi notlar almak yerine para kazanırsın. Open Subtitles إن عملتي كما هو مفتَرَض أن تعملي الأمر مشابه لما هو بالمدرسه ولكن ، عوضًا عن الدرجات الجيده أنتي تحصلين على المال
    aksine kandırmak, yalan söylemek için... Open Subtitles وإن أُستخدمت عوضًا عن ذلك في الخداغ والكذب
    Bu yüzden onları yıkmaya çalıştın. Ama aksine ne oldu? Open Subtitles لذا حاولت تدميرهم لكن ماذا حدث عوضًا عن ذلك؟
    "Aktif ya da etkili herhangi bir temsilde bulunmaktan ziyade oluşabilecek büyük bir belayı engellemeye çalışıyoruz." Open Subtitles لقد كنا ببساطة نحاول أن نتفادى كارثة شاملة عوضًا عن تقديم أي تمثيل أو مساعدة فعالة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus