Karmakarışık bir oyun düzenlediler | Open Subtitles | اترين لديهم مشكلة عويصه وعليهم التوصل لحل |
Hız ayarlamaları kolay, ama açıdaki bir değişiklik, tetiği çekmekte sorun yaratır. | Open Subtitles | تصحيحات السرعه سهله و لكن تغيير الزاويه ستكون مشكله عويصه |
Çok sikindirik bir işe bulaştı ona yardım etmeliyiz. | Open Subtitles | إنه في مشكله عويصه و لكننا يجب أن نساعده |
Artan kargaşanın içinde yaralılar da büyük sorundu. | Open Subtitles | فى هذا الأرتباك المتصاعد مثل نقل الجرحى مشكلة عويصه |
Polly Prissypants, insanlar bunların hepsini bizim yaptığımızı öğrendiğinde başımız büyük belada olacak. | Open Subtitles | بولي بريسبانز ،عندما يعلم الناس اننا قمنا بكل هذا سنكون قد وقعنا في مشكلة عويصه |
büyük bir belaya bulaştım ve yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | انا في مشكله عويصه جدا و اريد مساعدتك |
- Sanırım bir sorunumuz var. - Evet, ben de öyle derdim. | Open Subtitles | أنا أعني لدينا مشكله أجل ، أجل لدينا مشكله عويصه |
Yani elinde iki adet grip, bir bademcik iltihabı ve öldürücü hastalığımız bir saç biti var. | Open Subtitles | اعني لديك حالتا زكام واخرى التهاب لوزتين وحالة عويصه من قمل الرأس |
- Başkanım, okuldan bir kaç çocuk şu sıralar, o dağda kamp yapıyor olmalılar. | Open Subtitles | ...راحو يكشتون حول ذاك الجبل الي فيه البركان مشكله عويصه .. |
Baba, önemli bir sorun mu var? | Open Subtitles | ابي انت بالفعل لديك مشكله عويصه |
Yardımcı olabileceğim bir şey mi? | Open Subtitles | لدينا مشكله عويصه -هل أستطيع مساعدتكما به؟ |
Ciddi bir sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا مشكله عويصه |
Baba bu önemli bir sorun. | Open Subtitles | أبي، إنها مشكلة عويصه |
başım büyük belaya girecek. | Open Subtitles | إن قُبض عليّ فسأقع في مشكلةٍ عويصه. |
- Ne? Başım büyük belada, adamım. Hani parasal durumlar. | Open Subtitles | إني في مشكله عويصه مشكله ماليه |
Durum çok kötü. Başın büyük belada! | Open Subtitles | هذا سئ ، إنك في مشكلة عويصه |