"عويصه" - Traduction Arabe en Turc

    • bir
        
    • büyük
        
    Karmakarışık bir oyun düzenlediler Open Subtitles اترين لديهم مشكلة عويصه وعليهم التوصل لحل
    Hız ayarlamaları kolay, ama açıdaki bir değişiklik, tetiği çekmekte sorun yaratır. Open Subtitles تصحيحات السرعه سهله و لكن تغيير الزاويه ستكون مشكله عويصه
    Çok sikindirik bir işe bulaştı ona yardım etmeliyiz. Open Subtitles إنه في مشكله عويصه و لكننا يجب أن نساعده
    Artan kargaşanın içinde yaralılar da büyük sorundu. Open Subtitles فى هذا الأرتباك المتصاعد مثل نقل الجرحى مشكلة عويصه
    Polly Prissypants, insanlar bunların hepsini bizim yaptığımızı öğrendiğinde başımız büyük belada olacak. Open Subtitles بولي بريسبانز ،عندما يعلم الناس اننا قمنا بكل هذا سنكون قد وقعنا في مشكلة عويصه
    büyük bir belaya bulaştım ve yardıma ihtiyacım var. Open Subtitles انا في مشكله عويصه جدا و اريد مساعدتك
    - Sanırım bir sorunumuz var. - Evet, ben de öyle derdim. Open Subtitles أنا أعني لدينا مشكله أجل ، أجل لدينا مشكله عويصه
    Yani elinde iki adet grip, bir bademcik iltihabı ve öldürücü hastalığımız bir saç biti var. Open Subtitles اعني لديك حالتا زكام واخرى التهاب لوزتين وحالة عويصه من قمل الرأس
    - Başkanım, okuldan bir kaç çocuk şu sıralar, o dağda kamp yapıyor olmalılar. Open Subtitles ...راحو يكشتون حول ذاك الجبل الي فيه البركان مشكله عويصه ..
    Baba, önemli bir sorun mu var? Open Subtitles ابي انت بالفعل لديك مشكله عويصه
    Yardımcı olabileceğim bir şey mi? Open Subtitles لدينا مشكله عويصه -هل أستطيع مساعدتكما به؟
    Ciddi bir sorunumuz var. Open Subtitles لدينا مشكله عويصه
    Baba bu önemli bir sorun. Open Subtitles أبي، إنها مشكلة عويصه
    başım büyük belaya girecek. Open Subtitles إن قُبض عليّ فسأقع في مشكلةٍ عويصه.
    - Ne? Başım büyük belada, adamım. Hani parasal durumlar. Open Subtitles إني في مشكله عويصه مشكله ماليه
    Durum çok kötü. Başın büyük belada! Open Subtitles هذا سئ ، إنك في مشكلة عويصه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus