"عيوبه" - Traduction Arabe en Turc

• kusurlarına
• kusurlarını
• kusurları
• kusurlarıyla
• hataları
• kusuru
• zaafları var
• dezavantajları
• Zayıf noktaları
• kusur

Bütün kusurlarına rağmen ondan daha iyisini beklerdim.
مع كل عيوبه فقد توقعت بأن لديه كرامة اكثر.

kusurlarına rağmen parayı verirlermiş, herkes onu severmiş.
كانوا يمنحونه إياه رغم عيوبه لأن الجميع يحبه

kusurlarını bağışla ve sevgisi ve ilgisi için ona teşekkür et.
إغفري له عيوبه واشكريه على كل حبه وإهتمامه

Ama ben kesinlikle duyulmamış, ve kusurları bile olan birşey çalmak isterim, anlamsızlığı tarafından çökmüş aynı şeyi tekrar etmektense.
ولكنى أحب أن ألعب شيئا لم يسمع به أحد بالكلية وحتى مع عيوبه بدلا من تكرار الشيء نفسه مرارا وتكرارا مما أفقده معناه

Ben de onu sana kusurlarıyla falan geri getirdim bir daha asla kim olduğumdan ya da elimde ne olduğundan şüphe etmemen gerektiğini ferahça açıklığa kavuşturmak için.
لذا سأعيده إليك بكل عيوبه لأوضح لك بشكل قاطع أنه لا يجب عليك أبداً أن تشك فيّ و فيما معي

Hayattayken eminim hataları olmuştur ama öldükten sonra çok büyük işler başardı.
في الحياة، أنا متأكدة أن لديه عيوبه لكن في الموت، فعل أموراً عظيمة

Eğer bu binayı almak planlıyorsan sana hiç bir kusuru ile ilgili yalan söylemeyeceğimi bilmeni isterim.
اذا كانت لديك خطة لبناء هذا المبني هنا اريد فقط أن تعرف انني ساكون صادقة معك حول جميع عيوبه

Hepimizin zaafları var.
-لكلّ منّا عيوبه

Ancak bu beslenmenin dezavantajları var.
ولكن لهذا النظام الغذائي عيوبه.

Zayıf noktaları...
عيوبه.

Tehlike sinyallerine aldırmamız gerekiyordu fakat gücü kusurlarına ağır basıyor.
، كان علينا الإنتباه إلى الإشارات التحذيرية لكن مزاياه كانت تتفوق على عيوبه

Nasıl oluyor da, bir erkeğe bakarken... kusurlarına gözünü kapıyorsun da... kendine bakarken sadece kusur görüyorsun?
كيف عندما تنظري لرجل... لا ترين أي من عيوبه لكن عندما يتعلق الأمر بكِ لا تري سوى العيوب؟

Hiç herhangi birinin kusurlarına aşık olmadın mı? Ben estetik cerrahıyım.
لا أعلم ، اقد وقعت في حب شخص بسبب عيوبه

Ona göre ona olan aşkım gözümü kör etmiş, onun kusurlarını göremiyormuşum.
إنّي من منظورها معميّة بسحره عن إبصار عيوبه.

It oldukça zaman aldı ama onun beceriksizlik ve onun kusurlarını tüm bunlara rağmen.
استغرق الأمر بعض الوقت ولكن على الرغم من الاحراج له وجميع من عيوبه

Tüm kusurlarını öğrenecek zaman bulamadım.
لمْ يتحْ لي الوقت لمعرفة كلّ عيوبه بعد.

Evet, kusurları var ama ondan sadığı yoktur.
و نعم لديه عيوبه و لكن شيء واحد، فهو مخلص جدا

kusurları olabilir ama biz harika bir ekiptik.
قد يكون لديه عيوبه لكننا كنا رائعين سوية

Bütün kusurlarıyla gözükürler, bütün zaafları ve sırlarıyla.
وينكشف لنا بكل عيوبه ونقاط ضعفه وأسراره

hataları her neyse bu şekilde ölmeyi hak etmemişti.
وأياً كانت عيوبه ، فهو لم يستحق أن يموت بهذه الطريقة

Ama hepsinin bir kusuru var.
ولكن لكل شخصٍ عيوبه

İki kişiliğin karışımının bazen böyle dezavantajları oluyor.
إندماج شخصيتين، له بعض عيوبه

sistematik olarak bazı özgürlükleri kısıtlar ve insan haklarına tecavüz eder kendini kendi kusur ve eksiklerinden korumak için.
أَو الذي ينتهك حريات عدة بشكل منهجي ويَنتهكُ حقوقَ الإنسان, من أجل حماية نفسه ، من أوجه عيوبه.