"عَرفتَ" - Traduction Arabe en Turc

    • biliyordun
        
    • bildin
        
    • biliyor muydun
        
    • bildiniz
        
    • anladın
        
    • biliyordunuz
        
    • biliyorsunuz
        
    • biliyor muydunuz
        
    • bilip
        
    • tanıyor
        
    Blaisdell'ın, Port James'dan geldiğini biliyordun, değil mi? Open Subtitles عَرفتَ َ بليسديل في ميناء جيمس، أليس كذلك؟
    Beraber olduğumuz tüm zamanlar, nasıl hissettiğimi biliyordun. Open Subtitles كُلّ الوَقت التي كُنّا بها سوية، عَرفتَ دائماً كَمْ أنا كُنْتُ أَشْعرُ.
    Ama o insanların öldürülebileceklerini önceden biliyordun. Open Subtitles رغم ذلك عَرفتَ أن أولئك الناسِ سَيُقْتَلونَ.
    Hüzünlüyken beni neşelendirmeyi hep bildin. Open Subtitles عَرفتَ دائماً كَيفَ يُعارضُني فوق متى أنا كُنْتُ أزرقَ.
    Bütün genetik şifremizin her bir hücremizde bulunduğunu biliyor muydun? Open Subtitles عَرفتَ بأنّ كامل وراثينا الرمز مَخْزُونُ في a خلية وحيدة.
    Doktor Marrow. -Evin beni istediğini nasıl bildiniz? Open Subtitles دّكتور ماروو كَيفَ عَرفتَ ان البيتَ يريدَني؟
    Öyle yazmıyor baba. Ama kimden söz ettiğimi anladın, değil mi? Open Subtitles عَرفتَ مَنْ أنا كُنْتُ أَتكلّمُ حول، أليس كذلك؟
    Bay Stokes, yakım fırınının sahibi olarak, ...nakil kamyonunun geleceği tarihi, zamanı ve rotayı biliyordunuz. Open Subtitles السّيد يَذكي، كمالك الفرنِ، عَرفتَ التأريخَ، الوقت والطريق الذي الشاحنة أَخذتْ.
    Buluşacaklarını biliyordun. Oturup onları bekledin. Open Subtitles عَرفتَ بأنّهم كَانوا يَجتمعونَ، لذا جَلستَ وأنت إنتظرتَهم.
    Ama öbür adamın durumunun çok daha kötü olduğunu biliyordun. Open Subtitles لَكنَّك عَرفتَ الرجل الآخر كَانَ في الشكلِ الأسوأ بكثيرِ.
    -Kızın gideceğini biliyordun. -Evet, gazetede okudum. Open Subtitles عَرفتَ بأنّها كَانتْ ستغادر البلدةَ نعم، قَرأتُ الصُحُفَ
    Bilinçaltında doğru olmadığını biliyordun. Open Subtitles النظرة، بشكل غير واعي، عَرفتَ بأنّه ما كَانَ صحيحَ.
    Onları bir şekilde görmeye mecbur olduğumuzu biliyordun. Open Subtitles عَرفتَ بأنّنا بالتأكيد كان سَ شاهدْهم في بَعْض الوظيفةِ.
    Babamla çalışmanın nasıl bir şey olacağını biliyordun. Open Subtitles عَرفتَ ما هو كَانَ سَيصْبَحُ مثل العَمَل مَع الأَبِّ.
    Onun katil olmadığını nasıl bildin ? Open Subtitles كَيفَ عَرفتَ بأنّه ما كَانَ القاتلَ؟
    -Orada olduğunu nereden bildin? Open Subtitles - كَيفَ عَرفتَ الحوتَ كَانَ هناك؟ - تُصبحُ a إحساس.
    Burada olduğumu nereden bildin? -Genellikle sorunlarını çalışarak çözüyorsun. Open Subtitles كَيفَ عَرفتَ بأنّني كُنْتُ هنا؟
    Goose'un E.R.'da oynayan adam olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles عَرفتَ تلك الأوزّةِ هَلْ الرجل مِنْ إي آر؟
    - Kim olduğumu nereden bildiniz? Open Subtitles - كَيفَ عَرفتَ مَنْ أنا ؟ - نحن جيرانَ.
    Senin kızın olmadığımı anladın ve gittin. Open Subtitles انت عَرفتَ بأنني لم أكُن لكَ و أنتَ رحلتَ
    Her şeyi biliyordunuz ama yine de oğlum öldü. Open Subtitles عَرفتَ كُلّ تلك الأشياءِ... لكن ما زالَ ولدَي ميتُ الآن.
    Bence öncesi yada sonrası ile ilgili bir şeyler biliyorsunuz. Open Subtitles أعتقد عَرفتَ شيءاً حوله، أمّا قبل الحقيقة أَو بعد.
    Taşrada her dönümde, en azından... 50-60 bin örümcek olduğunu biliyor muydunuz? Open Subtitles عَرفتَ ذلك على كُلّ هكتار هناك على الأقل من 50 إلى 60,000 عنكبوتِ؟
    Şunu sormak istiyorum, sizi bırakmadan önce nereye gittiğinizi bilip bilmediğinizi sordular mı? Open Subtitles تَركَني الآن أَسْألُك , ماما. قبل هم أنزلوك، سَألوك إذا عَرفتَ أين أنت كُنْتَ تَذْهبُ؟
    Cadde No: 626, 6 Ekim Çarşamba 31'deyken Sal D'Angelo adında bir polis tanıyor muydun? Open Subtitles عندما أنت كُنْتَ في 3-1, هَلْ عَرفتَ a قَبضَ على مسمّى D'Angelo؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus