Özür dilerim Roz. Ama Daphne hamile olduğunu biliyormuş gibi geldi. | Open Subtitles | الطريق الذي تَكلّمتْ بَدا كما لو أنَّ عَرفتْ بأنّك كُنْتَ تَضِعُ طفل. |
Janie'nin bilmediğini söylüyor, ...ama Paige'i arayacak kadar biliyormuş. | Open Subtitles | يَقُولُ جَيني لَمْ تَعْرفْ، لَكنَّها عَرفتْ بما فيه الكفاية للإتِّصال بَيج سَتُوبّخُها. |
Oh, demek ki onu davet edeceğimi biliyormuş ha? | Open Subtitles | أوه، لذا هي عَرفتْ أنا كُنْتُ سأَتْركُها تهتف، أليس كذلك؟ |
Washington'ın koşucuyu iyi tanıdığını öğrendik. | Open Subtitles | أدوار خارج واشنطن عَرفتْ عدّاء حقيقي حَسناً. |
Anlayamadım. Zoe'nin teröristlerden birini tanıdığını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | المعذرة، تَعتقدُ أنّ زوي عَرفتْ أحد الإرهابيين؟ |
Sonbaharın bu denli güzel olduğunu hiç bilmiyordu çünkü hislerinin götürebileceği en uç noktaya gitmişti. | Open Subtitles | السقوط كَانَ أعظمَ كثيرَ مِنْ عَرفتْ أبداً، ' يَجْعلُ هي مُخَاطَرةُ حتى الآن إلى العاطفةِ |
Ya öğrencinin casus olduğunu biliyordu ve inkar ederken yalan söyledi, ya da öğrencinin casus olduğunu bilmiyordu ama operasyonun ayrıntılarını bildiği konusunda yalan söyledi. | Open Subtitles | إما قد عَرفتْ أن الطالب كَانَ جاسوسا وكانت كاذبة عندما أنكرتْ ذلك، أَو هي لَمْ تَعْرفْ بأنّه كَانَ جاسوسا، |
Yani, onun biriyle ilişkisi olduğunu biliyordu, çünkü bilirsin, bir süreliği ayrılmışlardı, ama onun benimle olduğunu bilmiyordu yada belki de biliyordur. | Open Subtitles | عَرفتْ بأنّه عاشرَ... . . لأن يَنفصلونَ لفترة، لَكنَّها لَمْ تَعْرفْ بأنّها كَانتْ مَعي... |
Bence adımı bile bilmiyordu. | Open Subtitles | أنا لا أَعتقدُ حتى عَرفتْ اسمَي. |