"عَلِمتُ" - Traduction Arabe en Turc

• biliyordum

biliyordum..benle alakası yok
تِلكَ السَّاقِطَةُ. عَلِمتُ هذا. ما كان يَجْدُر بي الذِّهاب إليها في العامِ الماضي

Telefona bakmak için kalktığımda evde birisinin olduğunu biliyordum.
عَلِمتُ بأن هُناك أحد في المنزلِ عندما ذهبتُ

Bir gün, bunun olacağını biliyordum.
لقد عَلِمتُ أنَّ هذا سيحدث في يوم من الأيام

O zaman bile ondan daha iyi biri olacağını biliyordum.
حتى عندها, عَلِمتُ أنَّكَ رجلاً أفضل منه

Seni arkadaşlarımla tanıştırmanın hata olduğunu biliyordum.
لقد عَلِمتُ بأنَّ تقديمُكَـ لأصدقائي كان بمثابةِ غلطةً عن ماذا تتحدثين؟

Beni Jonathan ile tanıştırdığında halledebileceğimi biliyordum.
"عندما عرفتيني على "جوناثان عَلِمتُ بأني أستطيع فعلُ هذا

- biliyordum. - Sadece sizi ayırmak için değil.
عَلِمتُ ذلك - ليس فقط لكي يفصلكما عن بعض -

Geleceğin, televizyonda yattığını biliyordum.
لقد عَلِمتُ أنَّ التلفاز هو المستقبل

Bu günün geleceğini hep biliyordum.
عَلِمتُ دائماً أنَّ هذا اليوم سيأتي

Benim yerime onun tarafını tutmak arasında kaldığın zaman ilk fırsatta onun tarafını seçeceğini biliyordum.
- لقد عَلِمتُ بأنكِ ستغتنمين أول فرصةٍ .تحظين عليها لإنحيازي بجانبه ضدي

Ayı şöyle der; "Ha! Çalamayacağını biliyordum. "
"ثُمَّ قَالَ الدُب :"لَقَد عَلِمتُ بأنّكَ لَن تَتَمكن مِنْ العَزفِ عَلَيهَا

Ah-hah. biliyordum.
لقد عَلِمتُ ذلك.

Yukarlarda bir yerde olması gerektiğini biliyordum.
عَلِمتُ أنه عليَ التواجد هناك

biliyordum.
لقد عَلِمتُ ذلك

O özel kişinin sen olduğunu biliyordum.
...عَلِمتُ أنَّكِ كنتِ الواحدة

Canının yanacağını biliyordum.
عَلِمتُ أنَّ ذلك سيزعجكِ

Bir şey unuttuğumu biliyordum. Aman Tanrım, Tina. Çok özür dilerim.
عَلِمتُ بأنني قد نسيتُ شيئاً. أوه ,يا إلهي , يا(تينا)إنني متأسفٌ للغاية.

Yalan söylediğini biliyordum.
وقد عَلِمتُ أنها تكذب.

Gördün mü biliyordum!
اترى, عَلِمتُ ذلك!

biliyordum.
عَلِمتُ ذلك.