"عَملتُ" - Traduction Arabe en Turc

    • çalıştım
        
    • yaptığımı
        
    • yaptığım
        
    • çalıştığım
        
    • çalışmıştım
        
    • yaptıklarımdan
        
    • yapmıştım
        
    • çalışmadım
        
    • başarmamışım
        
    Bir şansı daha hak etmek için inanılmaz çalıştım. Orada sadece siyah ve beyaz. Open Subtitles عَملتُ بجدّ لإثْبات أنا أَستحقُّ آخراً فرصة هناك الأسودِ والأبيضِ
    Ben sadece analiz çalıştım. Open Subtitles و عَملتُ حساب التفاضل والتكاملَ بشكل رئيسي.
    Aptalca bir şey yaptığımı biliyorum İzin ver de açıklayayım. Open Subtitles أُدركُ بأنّني عَملتُ شيءاً الأحمق بالأحرى. فقط تَركَني أُوضّحُ.
    yaptığım şey beni biraz sarsmıştı ama sonra Frasier'a geldiğimde kendimi topladım. Open Subtitles أنا هُزِزتُ مِن قِبل الذي عَملتُ. لَكنِّي أعددتُ نفسي بينما وَصلتُ إلى فرايزر.
    Çocuk çok iyi. Bugüne kadar çalıştığım herkes kadar iyi. Open Subtitles إنّ الرجلَ جيدُ، جيّد كأي شخص أنا أَبَداً عَملتُ مَع.
    Orada çalışan bir kaç öğretmenle çalışmıştım. Open Subtitles عَملتُ مَع بَعْض الناسِ الذين يعملون للتَعليم هناك.
    Senin için yaptıklarımdan sonra çekip gidebileceğini mi sandın? Open Subtitles تَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ فقط تَمْشي على خارج بعد كل عَملتُ لَك؟
    Baba, veda konuşmacısı olmak için gerçekten çok çalıştım. Open Subtitles بابا، أنا عَملتُ بجدّ حقاً لِكي اكونَ طالبه متفوّقهَ.
    Bak, onlar için baya çalıştım. Open Subtitles تَعْرفُ، يَرونَ بأنّني عَملتُ بَعْض الوقتِ.
    Babanın bana yaptığı çirkinliklerin hiçbirinin içimize girmemesi ve bizi lekelememesi için ailemin etrafına duvar örebilmek için çok çalıştım. Open Subtitles عَملتُ بجدّ لبِناء الحيطانِ حول عائلتِي لكي لا شيئ من ذاك قُبح بأنَّ أبوكَ عَمِلَ لي يَدْخلُ أبداً ويُلطّخُنا.
    Rodeo'da çalıştım bir süre. Boğadan sıkılana kadar tabi. Open Subtitles عَملتُ في مسابقة رعاة البقرِ لفتره، إلى أنْ أتَعبتُ كُلّ الثوره.
    Aynı şirketler zincirinin parçası olan bir otelde çalıştım. Open Subtitles عَملتُ في فندق كَانَ ذلك جزءَاً من نفس السلسلةِ
    Burada 4,5 yıl çalıştım. Open Subtitles عَملتُ هنا أربعة و نِصْف سنوات.
    Nastusya bunu benim yaptığımı düşünebilirdi Bu yüzden koyun derisini giydim. Open Subtitles ناستوسيا كَانتَ تظنُ بأنّه انا عَملتُ ذلك اللباس الجلدِي
    Senin için ne yaptığımı bilmiyorsun. Open Subtitles أنت لا تَعْرفُ ما عَملتُ لَك مؤخراً.
    Ama konuşmayı başlatmak zorundaydım İş yaptığım insanlar bazı şeyleri duymak ister. Open Subtitles أنا أصر على الحديث لقد عَملتُ كُلّ يُمْكِنُ أَنْ يَعمَلُ.
    Leland, bu tüm hayatım boyunca yaptığım en önemli şey. Open Subtitles ليلند، هذا الأكثر أهميةً الشيء الذي أنا أَبَداً عَملتُ في كامل حياتِي،
    Bunu yapmaya ilk başladığımda, üzerinde çalıştığım her vaka, bana birilerini hatırlatırdı. Open Subtitles عندما بَدأتُ بعَمَل هذا أولاً، كُلّ شخص عَملتُ على ذكّرَني شخص ما.
    Buradaki kadın, şu ana kadar birlikte çalıştığım en iyi gazeteci. Open Subtitles تلك الإمرأةِ هناك. صحفي التلفزيونِ الأجودِ أنا أَبَداً عَملتُ مَع.
    Klüplerde çalışmıştım, çok kazandırıyor. Open Subtitles عَملتُ في النوادي،بتَكْسبُ كثير.
    Atlantic'te bıçak atma gösterisinde onlarla beraber çalışmıştım. Open Subtitles عَملتُ مَعهم في المدينةِ الأطلسيةِ عندما كَانَ عِنْدَهُمْ a فعل رَمي سكينِ.
    Bütün yaptıklarımdan sonra bu şekilde teşekkür ediyor. Open Subtitles بعد كل عَملتُ لها، وهذا شكراً أُصبحُ.
    En son dip boyası yaptırırken bu testi yapmıştım. Open Subtitles أعتقد أنا عَمِلتُ هذا الإختبارِ آخر مَرّة عَملتُ جذورَي.
    Sigorta şirketleri için çok uzun zaman çalışmadım. Open Subtitles أنا مَا عَملتُ لشركاتِ التأمين لوقت طويل،
    Ve ben anladım ki... pek bir şey başarmamışım...daha yapılacak çok iş var. Open Subtitles وأنا أدركتُ. بأنّني مَا عَملتُ الكثير... هناك ما زالَ هناك الكثير ليَعمَلُ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus