| Bunu bana yapamazsın. Tek kelime etmeden basıp gittin! | Open Subtitles | لا يمكنك فعل هذا بي لقد غادرتي من دون كملة واحدة |
| Otelden Ezra ile ayrıldın ve Charlotte öldürüldükten yarım saat sonra geri döndün. | Open Subtitles | غادرتي الفندق بصحبة ايزرا وعدتي بعد ذلك قرابة النصف ساعه بعد مقتل شارولت |
| Dün gece sen gittikten sonra barınaktan aradılar. | Open Subtitles | جائك اتصال بعد أن غادرتي ليلة أمس، انها الحضيرة |
| Bir şey yemeden ve tek kelime etmeden gidersen, ne düşünmeliyim? | Open Subtitles | ماذا يفترض أن أفعلإن غادرتي بدون أن تأكلي أو تقولي شىء؟ |
| Dün gece, partisini terk ettiğin zaman Mona Farlow'un canı sıkıldı mı? Mona mı? | Open Subtitles | أخبريني, هل أنزعجت مونا فارلو عندما غادرتي حفلتها الليلة الماضية ؟ |
| Sabahleyin bir şey demeden çekip gittin. | Open Subtitles | .. غادرتي باكراً هذا الصباح دون قول أي كلمة |
| Rae, dün gece seninle barda konuşamadan gittin. | Open Subtitles | راي، أردت أن أتحدث إليك بالليلة الماضية، ولكن غادرتي قبل أن أتمكن من التحدث إليكم. |
| Evine gittin sanıyordum. Ne yapıyorsun burada? | Open Subtitles | ظننت أنكِ غادرتي لمنزلك، ما الذي تفعلينه هنا؟ |
| Kafede buluştuk ve sana söyledim. Üzgün olarak ayrıldın. | Open Subtitles | حسناً , لقد قابلتكِ في مكان القهوة وأخبرتكِ بعدها غادرتي مستائة |
| Öncelikle, dün gece veda etmeden ayrıldın. | Open Subtitles | حسنا .. أولا ، لقد غادرتي دون وداع |
| 14 Nisan sabahı Kuala Lumpura'dan ayrıldın ve akşam Jaffad'ın kalesine vardın. | Open Subtitles | " غادرتي " كوالا لامبور في صباح 14 أبريل وفي المساء وصلتي قلعته |
| Geçen hafta sen gittikten sonra sunu düsünmeden edemedim: | Open Subtitles | بعدما غادرتي في الأسبوع الماضي لم أمنع نفسي عن التفكير |
| Dün gece sen gittikten sonra tam olarak ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف ماذا حدث بالضبط بعد أن غادرتي ليلة أمس |
| O'nunla tanışmadan gidersen, çok kızacak sana... ve nereye gidersen git peşinden gelecek | Open Subtitles | إذا غادرتي بدون أن تقابليه ، سيغضب كثيراً وسيتبعك أينما ذهبتِ |
| Bana neden böyle davrandığını anlayamıyorum. Burayı terk edeli haftalar oldu. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا تعاملينني هكذا لقد مرت العديد من الأسابيع منذ أن غادرتي |
| Hey, Gittiğini bilmiyordum, ama turnuvalarda başarılar dilemek istedim. | Open Subtitles | مرحباً , لم أدرك أنكي غادرتي بالفعل , لكنني أردت أن أقول حظاً موفقاً في البطولة |
| Hayır, çıktıktan hemen sonra çünkü tren istasyonuna çok erken varırsam bu bütün programımızı bozar. | Open Subtitles | لا، فقط بعد أن تكوني قد غادرتي لأنه اذا وصلت إلى المحطة مبكراً جداً سيخرب هذا جدولنا الزمني بأكمله. |
| Yani, Ben... ben ayrıldığını bile fark etmedim. | Open Subtitles | أعني, لم... لم ألحظ أصلاً أنكِ غادرتي. |
| Okulu mu bırakıp Çıktın? | Open Subtitles | هل غادرتي المدرسة حالا ؟ |
| Zaman koordinatlarını gittiğin zamana olabildiğince yakın ayarladım. | Open Subtitles | سام ضبط الوقت لا قرب ما استطعت إلى السنة التي غادرتي فيها |
| Bu sabah uyandım ve sen çoktan gitmiştin. | Open Subtitles | لقد استيقظت هذا الصباح ووجدتك قد غادرتي مبكرة |
| Eğer ayrılırsan bir daha gelmeyeceklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا إذا غادرتي فلن يأتون مجددا |
| Şu an Pazartesi gecesi. Siz ise buradan Cuma günü ayrıldınız. | Open Subtitles | ، هذه ليلة الإثنين وأنتِ غادرتي ليلة الجمعة |
| Sen gittiğinde eşarp portmantodaydı. | Open Subtitles | ،عندما غادرتي الوشاح كان على حامل المعاطف |
| Eğer şimdi bundan kaçarsan, sen-- ...ve yemin ederim ki 5 yıl sonra bu problem karşına çıkacak. | Open Subtitles | هذا مصير ، هذا تحدي إذا غادرتي هذا المكان الآن أعدك أنك سوف إذا غادرتي هذا المكان الآن أعدك أنك سوف |